21. Ceza Dairesi 2015/6461 E. , 2016/2594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda; sanığın, hakkında beraat kararı verilen sanık ... ve kardeşi..."i sahte alındı belgeleri ve sahte muhasebe fişleri düzenleyerek tahliye ettirdiği, yine benzer eylemlerini başka kimseler için de gerçekleştirdiğinin dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, her sahtecilik işlemi arasında geçen süre de nazara alınarak; eylemlerin 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinde belirtilen bir suç işleme kararının icrası kapsamında kısa zaman aralıkları içerisinde işlenmiş suçu mu yoksa ayrı ayrı suçları mı oluşturduğunun tespiti ve mükerrer yargılanmanın engellenmesi açısından sanık hakkında benzer eylemleri nedeniyle açılmış olan davaların olup olmadığının araştırılması ve tespit edilerek celp edilmesi, zincirleme suç kapsamında kaldığının tespiti halinde mümkünse davaların birleştirilerek görülmesi mümkün değilse onaylı örneklerinin dosya arasına alınması ve sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdir edilmesi gerektiği, gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte belge asıllarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, yasaya aykırı,
4- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup,sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tekerür hükümleri ve ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 21.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.