21. Ceza Dairesi 2015/5887 E. , 2016/2548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında müştekilere ait araçlara ilişkin muayene işlemlerini yapacağı ve vergi borçlarını ödeyeceğinden bahisle paralarını aldıktan sonra vergi borçlarını ödemediği ve muayene işlemlerini de sahte olarak yaptığı iddiasıyla açılan davada, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, dava konusu araçların muayene tarihleri itibariyle vergi borçlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, vergi borcu bulunduğunun anlaşılması halinde, müştekilerin vergi borcunun olduğunu bilerek bu paraları verdikleri, muayene için sanığa ruhsatları teslim ettikleri halde araçlarını teslim etmedikleri ve araç götürülmeden muayene işleminin yapılamayacağını bilmeleri gerektiği de gözönünde bulundurularak dolandırıcılık suçunun ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılması suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Motorlu Araç Trafik Tescil Belgesinin muayene bölümünde sahtecilik suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılan sanık hakkında UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, sanığın aynı nitelikteki benzer suçlardan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/29-467 E.-K;... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/224 esas, 2011/414 karar; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/65 esas, 2011/754 karar;... Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1431 esas, 2012/1685 karar; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/227-593 E.-K. sayılı dosyalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve suç tarihleri de dikkate alınarak; sanığın eylemlerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, sanık hakkında araç muayene işleminde sahtecilik suçlarından açılan ilgili diğer dava dosyalarının da araştırılıp celbi sağlanarak, mümkünse davaların birleştirilmeleri, aksi halde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örnekleri dosya içerisine konulup sonucuna göre diğer sahtecilik suçlarının tarihleri de nazara alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de;
a)Sanığın üç ayrı mağdura ait araçlara ilişkin muayene işlemlerini değişik zamanlarda yaptığının iddia ve kabul edildiği olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun yukarıda anılan içtihadı uyarınca sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olması nedeniyle eylemlerin, zincirleme şekilde gerçekleşen tek sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, üç ayrı suç oluştuğunun kabulü ile yazılı şekilde fazla ceza tayini,
b)Birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği cihetle, sanık hakkında daha ağır cezayı içeren .... Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/126-318 E.-K. sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden daha az cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması,
Yasaya aykırı,
c)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son ve 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddeleri gereğince tekerrür nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümlerde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.