Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/14346 Esas 2016/2364 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14346
Karar No: 2016/2364
Karar Tarihi: 15.03.2016

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/14346 Esas 2016/2364 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme tarafından yapılan bir dava sonucunda, sanıkın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edildiği ancak dolandırıcılık suçundan beraat ettiği belirtiliyor. Sanığın bir müştekiye daireleri vermeyi taahhüt etmesi karşılığında aldığı para için teminat olarak verdiği bir senedin icra takibinde kefil adına sahte imza atması nedeniyle suçlu bulunduğu ifade ediliyor. TCK’nun 158/1-h maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçu nedeniyle dava açılmış olduğu belirtilirken, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu'nun yerleşik kararlarına göre, görevli dairenin tayininde iddianamedeki açıklamaya bakılması gerektiği vurgulanıyor.
İlgili kanun maddeleri:
- 6110 sayılı Yasanın 8. maddesiyle değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nun 158/1-h maddesi
21. Ceza Dairesi         2015/14346 E.  ,  2016/2364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyet,Dolandırıcılık suçundan; beraat

    6110 sayılı Yasanın 8. maddesiyle değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yer alan “ceza daireleri arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.” hükmü ile Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere görevli dairelerin tayininde iddianamedeki açıklama esas alınmalıdır.
    Buna göre, 06.05.2011 günlü iddianame ile, yapacağı binadaki bir kısım daireleri müştekiye vermeyi taahhüt edip kendisinden 468.610 euro para alan müteahhit sanık ..."ın, aldığı para için teminat olarak müştekiye 06.09.2006 tarihli suça konu bonoyu verdiği, bonoda ..."ın kefil olarak gösterildiği, ancak sanık ..."ın yapılan sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine müştekinin anılan senedi icra takibine koyduğu ve bu takip sırasında kefil adına atılı bulunan imzanın sahte olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanık ..."ın diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddiasıyla, 5237 sayılı TCK’nun 158/1-h maddesinde öngörülen "nitelikli dolandırıcılık" suçu tavsif edilerek dava açılmıştır.
    Bu itibarla iddianamedeki anlatıma, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmesine, 15.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş