İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1272 Esas 2016/4837 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1272
Karar No: 2016/4837
Karar Tarihi: 26.09.2016

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1272 Esas 2016/4837 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir sanığın çocukların jandarmaya ifade vermeleri sırasında aralarında önceye dayalı husumet bulunan katılanlara ait samanlığı yakmış olabilecekleri bilgisini vermesi üzerine yapılan soruşturmanın sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verilmesine rağmen, hukuka aykırı bir fiil isnat ettiği gerekçesiyle sanığın iftira suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Hüküm fıkrasında TCK 52/4 madddesi gereğince ihtarat yapılması gerektiği belirtilmiştir.
TCK 267/1, 62, 50, 52/2, 52/4 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verilmiştir.
16. Ceza Dairesi         2016/1272 E.  ,  2016/4837 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : TCK"nın 267/1, 62, 50, 52/2, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; haklarında beraat kararı verilen sanığın çocuklarının jandarmaya ifade vermeleri ve ifadelerinde, aralarında önceye dayalı husumet bulunan katılanların babalarına ait samanlığı yakmış olabileceklerini beyan etmeleri ve akabinde sanığın şikayeti üzerine katılanlar hakkında yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin, işlemediği suç nedeniyle sanığın katılanlara hukuka aykırı fiil isnat ettiğini göstermeyeceği, iddialarının maddi vakıalara dayandığı, oluş ve tüm dosya kapsamına göre Anayasal şikayet hakkını kullandığı anlaşılan sanığın unsurları oluşmayan iftira suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Kanuna aykırı olup sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş