

Esas No: 2016/5650
Karar No: 2016/4776
Karar Tarihi: 20.09.2016
Silahlı terör örgütüne üye olma - Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/5650 Esas 2016/4776 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma
Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma suçu yönünden; 01.07.2013 ve 09.10.2013
Hüküm : 1- TCK"nın 314/2, 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK"nın 174/1-2, 31/3, 62, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu mütemadi suçlardan olup temadi yakalanma ile kesileceğinden, "24.08.2015" olması gereken suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında "27.07.2015" olarak gösterilmesi mahallinde giderilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuğun suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B- Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
1- Suça sürüklenen çocukta tehlikeli maddenin fiilen ele geçirilmemiş olması, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi ve gizli tanık beyanının da tek başına mahkumiyet hükmüne esas alınamaması karşısında, suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de,
Suça sürüklenen çocuk hakkında 01.07.2013 ve 09.10.2013 tarihli tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma eylemlerinde, güvenlik güçlerine attığı iddia edilen molotof, havai fişek ve el yapımı patlayıcı maddelerin farklı zamanlarda yapıldığına dair bir tespit bulunmadığından eylemin tek suç oluşturduğu ve temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
