Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8659 Esas 2016/5977 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8659
Karar No: 2016/5977
Karar Tarihi: 06.10.2016

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8659 Esas 2016/5977 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, özel belgede sahtecilik suçundan sanık mahkum edilmiştir. Daha sonra Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddelerinde yapılan değişiklikler dikkate alınarak, sanığa önödeme önerisinde bulunulması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanık müdafinin temyiz itirazları yerinde görülmüş ve hüküm bozulmuştur. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenlemeler, kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik işlemleri yapılamayacağını ve gerçeğe aykırı evrak düzenlenemeyeceğini belirtmektedir. Bu nedenle, kararda bahsedilen kanun maddeleri, sanığın suçuna ilişkin önemli bir kurala işaret etmektedir.
21. Ceza Dairesi         2015/8659 E.  ,  2016/5977 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa önödeme önerisinde bulunularak, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hemen Ara

Whatsapp ile görüş