

Esas No: 2009/785
Karar No: 2009/1856
Karar Tarihi: 16.02.2009
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/785 Esas 2009/1856 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : EĞİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2007
NUMARASI : 1993/78-2007/141
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, davalılar miras bırakanları adına kadastroca tespit ve tescil edilen 526 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının 3000 m2 olup, çekişmeli taşınmazın 205625 m2 olarak tescil edildiğini, miktar fazlasının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, uygulanan tapu kaydınında anılan taşınmaza uymadığını ileri sürerek davalılar miras bırakanları adına kayıtlı 526 parsel sayılı taşınmazdaki 2/3 payın tapusunun iptali ile Hazine adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, bir kısım davalıların dava tarihinden önce öldüğü, dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden dava konusu 526 parsel sayılı 205.625 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1/3"er hisse üzerinden M.o oğlu F. M. oğlu A.ve Hazine adına kadastro komisyon kararı ile tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı Hazinenin, davalıların miras bırakanı adına kayıtlı paylar yönünden çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, uygulanan dayanak tapu kayıtlarının taşınmazı kapsamadığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı görülmektedir.
Mahkemece, bir kısım davalıların dava tarihinden önce öldüğü, mirasçılarının davaya dahil edilerek yargılamanın sürdürülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmişse de; davadaki istek ve bir kısım davalıların sağ olduğu gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın tespit malikleri olan F.ve A.in tüm yasal mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu bu nedenle hepsinin davada yer almalarının gerektiği kuşkusuzdur. Ayrıca, somut olayda 04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı da tartışmasızdır.
Ne varki, usülüne uygun taraf teşkili yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, davanın niteliği gözönünde bulundurularak, davacıya çekişmeli taşınmazın paydaşları olan Ferho ve Aziz mirasçılarının tamamına husumetin yöneltilmesi için olanak tanınması, davanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası yönünden bir hüküm kurulması gerekirken değinilen usuli eksiklik giderilmeden yanlış değerlendirmeyle yazılı olan gerekçelerle davanın reddedilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
