21. Ceza Dairesi 2016/9542 E. , 2016/7271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas, 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgede nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği gibi, suça konu senedin İcra Müdürlüğü"nce kabul edilip icra takibine başlanmasının da tek başına belgenin aldatma yeteneğine sahip bulunduğunu göstermeyeceği cihetle; Dairemizin ........ gün ...... Esas, ..... Karar sayılı tevdii kararı üzerine dosyaya getirtilen suça konu belge aslı üzerinde heyetimizce yapılan incelemede; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup,Yargıtay İBK"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 sayılı kararında da açıklandığı üzere suç tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun 688/5. maddesinde öngörülen ve bulunması zorunlu unsurlardan olan ""düzenlenme yerinin"" bulunmaması, ayrıca borçlunun ismi yanında da herhangi bir yer yazılmamış olması karşısında; suça konu, bono vasfını taşımayan senedin, özel belge niteliğinde olduğu, tarih kısmına daha önce yazılmış "8" rakamının, farklı bir mürekkepli kalemle üstten gitme suretiyle "7" şekline dönüştürüldüğü, senet borçlusu tarafından imza ya da paraf ile onaylanmayan düzeltmenin çıplak gözle dahi ilk bakışta ve hemen fark edilebildiği, mevcut haliyle suça konu senedin ödeme tarihi üzerinde yapılan sahteciliğin aldatma yeteneğinin bulunmadığı anlaşıldığından, suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.