Resmi belgede sahtecilik - görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9222 Esas 2015/2527 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9222
Karar No: 2015/2527
Karar Tarihi: 01.07.2015

Resmi belgede sahtecilik - görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9222 Esas 2015/2527 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanıkların, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından yargılandığı, ancak suç tarihine ilişkin vaki zamanaşımı nedeniyle mahkemece cezalandırılmasına karar verilmediği belirtilmiştir. Mahkeme, sanıkların \"görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık\" suçlarına ilişkin hükümlerin istem gibi onanmasına karar vermiş ve kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine hükmetmiştir. Kararda, sanıkların suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehlerine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı hükümlerine atıfta bulunulmuştur.
Kanun maddeleri detaylı bir şekilde şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri: Sanıkların suçlara ilişkin cezalarının türü ve üst sınırları itibariyle tabi oldukları maddeleri düzenler.
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri: Dava zamanaşımına ilişkin hükümleri içerir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1. maddesi: Resmi belgede sahtecilik suçunun cezasını düzenler.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri: Dava zamanaşımını düzenler.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi: Kamu davalarının düşürülmesine ilişkin hükümleri içerir.
21. Ceza Dairesi         2015/9222 E.  ,  2015/2527 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Düşme, Beraat

    Suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunduğu anlaşılan, kovuşturma evresinde sanıktan şikayetçi olup, cezalandırılmasını isteyerek davaya katılma iradesini ortaya koyan şikayetçi ... Güvenlik Kurumu Başkanlığının sanık ... hakkında açılan davaya katılması hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmış ise de aşamalardaki söz konusu beyanları ile yazılı taleplerini içeren dilekçesi katılma talebi niteliğinde olduğundan CMK"nun 237/2 ve 260/1. maddeleri uyarınca şikayetçinin sanık ... hakkındaki kamu davasına ilişkin katılma talebinin kabulüne, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı nedeniyle verilen ortadan kaldırma hükmünün temyizde hukuki yararı bulunmadığından, müdafiinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, katılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin temyiz dilekçesi içeriğine göre sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin bulunmadığı gözetilerek temyiz incelemesinin sanıklar ..., ..., (...), ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    1-Sanıklar ..., ..., .(...), ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
    Sanıklar hakkında açılan kamu davalarında zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi yerine ortadan kaldırma kararı verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri uyarınca; sanıklara yüklenen “ görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarının Yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırları itibariyle tabi oldukları, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı 2002 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davalarının vaki zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    2- Sanıklar ... , (...) ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesine gelince;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 24.05.2002 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 01.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş