

Esas No: 2021/11557
Karar No: 2022/1431
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11557 Esas 2022/1431 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/11557 E. , 2022/1431 K.Özet:
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından görülen bir Kadastro Tespitine İtiraz davasında, çekişmeli taşınmazın tüm mirasçıları dahil edilmeden tespit edildiği ve taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle önceki karar bozulmuştur. Ayrıca kararda, Mahkemelerin gerekçeli karar verme zorunluluğu, Kadastro Kanunu'nun veraset ilamı düzenleme yetkisi ve HMK'nin karar içeriği zorunlulukları üzerinde durulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25/1 ve Anayasa'nın 141/III. maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı Hazine vekili ile davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında ... İlçesi...mahallesi çalışma alanında bulunan 216 parsel sayılı 241.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ... kızı ... mirasçıları adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., ayrı tapu kaydına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece önceki tarihli usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacı ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1941'li yıllarda davacı ... tarafından satın alındığı, 1950'li yılların başından beri ... tarafından, ölümünden sonra ise mirasçıları tarafından malik sıfatı ile zilyetliklerinde bulunduğu ve muteriz ... dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Ne var ki, kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin tespit malikine, tespit malikinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması zorunludur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez. Kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, çekişmeli taşınmaz "... kızı ... mirasçıları" adına tespit edilmiş olup, dosya kapsamından tespit maliki ... adına düzenlenmiş bir veraset ilamı bulunmadığı gibi, Kadastro Kanunu’nun 25/1 – son cümlesi gereğince Mahkemece de veraset ilamı düzenlenebildiği halde veraset ilamı düzenlenmesi yoluna da gidilmemiştir. Diğer taraftan dosya kapsamında ...’ye ait nüfus kaydı bulunmamakla olup, bu kişi mirasçıları olarak ... ile ...'nun mirasçıları davaya dahil edilmiş olmakla beraber, ...'nun mirasçılarından ...’e ait veraset ilamından ...'nun davaya dahil edilen mirasçıları dışında mirasçılarının da bulunduğu (...’nun ilk ya da eski eşi Emine'den olma ... ve ...) gibi, ...’nun mirasçısı ... ya da mirasçıları da davaya dahil edilmemiş, yine nüfus kayıtlarında ... kızı Zinet çocuksuz olarak görülmekle beraber, ...’e ait veraset ilamından bu kişinin de mirasçılarının olduğu, ayrıca tapu tedavül kayıtları içeriğinden ...’nin ... ismindeki mirasçısının da alt soyu bulunduğu anlaşıldığı halde dosyada bu yönden de araştırma yapılmamıştır.
Şu halde, tespit maliki ... mirasçıları kesin olarak belirlenmediği gibi taraf teşkilinin sağlandığından da söz edilemez.
Öte yandan, Anayasa'nın 141/III. maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunlu olduğu gibi, HMK'nin 297/1-c maddesinde mahkeme kararlarında, her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin bulunması gerektiği ifade edilmiştir. Buna karşın, tespit tapu kaydına dayalı olarak yapıldığı halde, tespit dayanağı tapu kaydı yönüyle karar gerekçesinde bir değerlendirme de yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, Mahkemece, 3402 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin kadastro davalarına münhasıran veraset belgesi verebileceği de göz önünde bulundurularak, tespit malikinin tüm mirasçıları tereddütsüz belirlenmeli, bu yolla veraset ilamı düzenlenmesi olanağı bulunmadığı durumda taraflara bu kişiye ait veraset ilamı düzenlettirilmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf koşulunun yerine getirilmesi hususunda yukarıda belirtilen hususlar üzerinde önemle durulmalı, davada taraf olmayan mirasçılar davaya dahil ettirilerek taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, kabule göre de, çekişmeli taşınmaza komşu 212 parsel sayılı taşınmaz, tapu kaydına dayalı olarak "... kızı ... mirasçıları" adına tespit edilmiş iken, bu tespite karşı eldeki dosya davacısı tarafından aynı tapu kaydına (Mart 1941 tarih 29 sıra) dayalı olarak dava açıldığı ve tapu kaydının uyduğu gerekçesine dayalı olarak kabul kararı verildiği ve ... bu kararın kesinleştiği, ayrıca taşınmaza kuzey yönden komşu 214 ve 215 parsel sayılı taşınmazların hükmen M. ... mirasçıları adına tescil edildikleri anlaşıldığı halde bu taşınmazların tesciline esas dava dosyaları getirtilip, bu dava dosyalarından yararlanılmamış olması ve miktar sınırlamaları üzerinde durulmamış olması da isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekili ile davalı ... ve müşterekleri vekili temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,22.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
