

Esas No: 2021/11242
Karar No: 2022/1949
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11242 Esas 2022/1949 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/11242 E. , 2022/1949 K.Özet:
Dava, bir taşınmazın tapusunun iptali ve tescili üzerine açılmıştır. Davacı, taşınmazındaki eksilmenin arazi kayması nedeniyle olduğunu ve diğer parsellerde kaldığını iddia etmiştir. Mahkeme, davayı kabul etmiş ve davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Temyiz eden, uygulama kadastrosuna itiraz davası olduğunu belirterek, yöntemine uygun bir araştırma yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkeme tarafından yapılacak araştırmanın, denetime veri teşkil edebilmesi için tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerektiği belirtilerek, rapor ve haritaların yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri: 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 44 ada 35 parsel nolu taşınmazın müvekkili adına tapuda kayıtlı olduğunu, tapu miktarının 39.326 metrekare iken 2002 yılında 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Kanun ve Uygulama Yönetmeliği uyarınca yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen yenileme tutanağı ve yenileme ada raporunda 35 nolu parselin 9.326 metrekare azalarak 30.000 m2 olarak tespit edildiğini, müvekkilinin taşınmazında meydana gelen bu eksilmenin nedeninin, arazi kayması nedeniyle, ölçümler sırasında davalıların maliki oldukları 44 ada 10, 11, 31, 34 ve 36 parsel nolu taşınmazlar içerisinde kalması ve davalı malikler adına tespit ve tescil edilmesi olduğunu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2006 tarihli ve 2005/76 Esas, 2006/220 Karar sayılı hükmü gereğince, müvekkilinin tapusunun 9.085,35 m2'lik kısmının iptal edilerek ilgili dosyadaki davacılar adına tescil edildiğini açıklayarak, davalıların taşınmazların içerisinde arazi kayması nedeniyle kalan ve müvekkiline ait olan kısımların davalılar adına yapılan tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine vekili tarafından ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 44 ada 34 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, Mahkeme ilamı ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir.
Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik fen bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılmalıdır. Fen bilirkişilerinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir.
Somut olayda; 11.12.2015 tarihli fen bilirkişi krokisinde, 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki sınır kırmızı renkli olarak gösterilerek mahkeme ilamından kaynaklandığı belirtilmiş ise de, raporda hangi mahkeme ilamından kaynaklandığı bildirilmemiştir. 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazın sınırını belirleyen mahkeme ilamının hangisi olduğu belirlenip, krokisi getirtilerek çakıştırma yapılmalı, dava konusu taşınmazla ilgili fen bilirkişilerinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını mahkeme ilamında krokisi ile irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, yukarıda belirtilen fotoğraflardan eksik olanların dosya arasına getirilmesi, 34 parsel ile 35 parsel sayılı taşınmazların sınırlarını belirleyen mahkeme ilamı ve korkisi getirtilerek kroki ile oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucunda oluşturulan komisyon paftasındaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırılmalı, harita mühendisi bilirkişi kuruluna yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yaptırılarak, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlettirilmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddesi uyarınca mahkeme kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... Asliye hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
