

Esas No: 2021/3526
Karar No: 2022/1996
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3526 Esas 2022/1996 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/3526 E. , 2022/1996 K.Özet:
Dava, kadastro tespitine itiraz hakkındadır. Çekişmeli taşınmazın arsa vasfıyla müdahil Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiştir. Mahkeme, davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiş, bozma ilamında da çekişmeli taşınmazın tarım arazisi değil arsa vasıflı olduğu ve davacının nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet olamadığı göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hazine adına tespit edilen taşınmazın kadastro komisyon kararıyla değiştirildiği belirtilmiş, ancak bu kararın iptal edilmesi gerektiği yönünde düzeltme yapılmamıştır. Karar, davacının sair temyiz itirazlarının reddedilmesi ve hükmün düzeltilerek onanması şeklinde verilmiştir.
Kullanılan kanun maddesi: HUMK'un 440/I maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
MÜDAHİL : Hazine
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozma üzerine, davacının davasının reddine, müdahilin davasının ise kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin verdiği karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “mahkemece varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı belirtilerek, çekişmeli taşınmazın keşfen belirlenen niteliğinin tarım arazisi olmayıp arsa vasıflı bir taşınmaz olması, bizzat davacının 04.09.2013 tarihli keşif beyanı ile çekişmeli taşınmazın batısında bulunan duvarı, komşu 45 nolu parsel malikinin yaptığını; doğusunda bulunan duvarın ise babası tarafından mı yoksa başka bir kimse tarafından mı yapıldığını bilmediğini ve yaklaşık 18 yıldır (keşif tarihine göre 1995) traktör alındığından beri ziraat aletlerini koymak ve odun yığmak suretiyle tasarruf ettiklerini ifade etmiş olması ve beyanlarla da davacı tarafın tasarrufunun 90’lı yıllarda başladığının beyan edilmesi ve kadastro tespitinin ise 2009 yılında yapılmış olması, esasen belirtilen şekilde kulanımın ekonomik yarar sağlayan nitelikte de olmaması karşısında davacının yahut babasının çekişmeli taşınmazda, kadastro tespit tarihine kadar kanunda öngörülen süre boyunca nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet olduklarının ispat edilemediği göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğuna” değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacınınn davasının reddine, müdahil Hazine’nin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın 131 ada 46 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 566,52 metrekare yüzölçümü ve arsa vasfıyla müdahil Hazine adına tespit ve tesciline ve üzerindeki ahşap odunluk ... oğlu ...'ya aittir ibaresinin beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre davacı ...’nın aşağıdaki bentte belirtilen husus dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine ve taşınmaz hakkındaki tespit, kadastro komisyon kararı ile değiştirildiğine göre, doğru sicil oluşturmakla görevli Kadastro Mahkemesince komisyon kararının iptaline denilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz ve bozmayı gerektirmekte ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıı ...’nın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2. bendinde yer alan “taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile” kelimelerinin hükümden çıkartılarak yerine "taşınmaza ilişkin kadastro komisyon kararının iptaline" kelimelerinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
