Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6238 Esas 2022/2010 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6238
Karar No: 2022/2010
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6238 Esas 2022/2010 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, kadastro sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazların kendi adlarına tescil edilmesi istemiyle dava açmışlardır. Ancak davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar istinaf başvurusunda bulunmuş ancak istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Sonrasında çıkan bir kanun ile bu tür davaların miktar ve değerine bakılmaksızın istinaf veya temyiz yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle davacıların temyiz itirazı kabul edilerek ek karar kaldırılmış, ancak bir diğer davacının temyiz başvurusu süresi içerisinde yapılmadığı gibi davacının itirazları da yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, davacıların temyiz itirazının kabul edilmesi ile ek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesi, 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.1 ve 370. maddeleri.
8. Hukuk Dairesi         2021/6238 E.  ,  2022/2010 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; Bölge Adliye Mahkemesince 05.09.2018 tarihli ek karar ile karar kesin olduğundan davacı ...'in temyiz isteminin reddine karar verilmiş, bu kez davacılar tarafından ek karara karşı temyiz yoluna başvurulmuş olup; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... İlçesinde 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 106 ada 12 ve 13 parsel sayılı sırasıyla 1.703 ve 719 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ... taşınmazın kendi adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacıların istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş olup; davacı ... tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince 05.09.2018 tarihli ek karar ile karar kesin olduğundan davacı ...'in temyiz isteminin reddine karar verilmiş olup; bu kez davacılar tarafından ek karara karşı temyiz yoluna başvurulmuştur.
    28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek-6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
    Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve ... İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı Kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde ... Bölge Adliye Mahkemesinin 16.07.2018 tarihli ve 2018/600 Esas, 2018/790 Kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir.
    1.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar Süleyman ve Yusuf'un temyiz itirazının kabulüyle; bölge adliye mahkemesinin 05.09.2018 tarihli ek kararının kaldırılmasına;
    2.Davacı ...'ın temyizi yönünden inceleme yapıldığında; bölge adliye mahkemesi kararının tebliğinden itibaren kanuni süre içerisinde temyiz isteminde bulunmadığı; 05.09.2018 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın tebliği üzerine temyiz isteminde bulunduğu görüldüğünden, açıklanan sebep ile süresi içinde sunulmayan temyiz dilekçesinin reddine;
    3.Davacı ...'un temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine
    07.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.


    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş