Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13388 Esas 2022/2016 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13388
Karar No: 2022/2016
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13388 Esas 2022/2016 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda verilen karar, temyiz edilerek Hukuk Dairesi tarafından incelenmiştir. Mahkeme kararının uygun bulunmadığı ve müdahil davacıların aktif dava ehliyetindeki eksikliklerinin giderilmediği belirtilerek kararın bozulması gerektiği karara bağlanmıştır. Ayrıca, tarafların ve davaya katılanların kimliklerinin ve adreslerinin kararda yer alması gerektiği kanun hükmüne de vurgu yapılmış ve kararda bu bilgilerin eksik olduğu belirtilmiştir. Kararın gerekçeleri ve bozulma sebepleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı HMK'nin, \"hükmün kapsamı\" başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendi, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2021/13388 E.  ,  2022/2016 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Mahkemece verilen karar ... tarafından bozulmuş olup; uyulan bozma ilamında, "davacı ...'nin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine; davalıların temyiz itirazları yönünden müdahil davacıların zilyetliklerinin tespit tarihi olan 1953 yılına göre belirlenmesi, tapu kaydının tedavülleri ile birlikte getirtilerek tapu kaydının kapsamının saptanması, 77 parseli çevreleyen komşu parsel tutanaklarının da getirtilmesi, müdahil davacılar ile davalılar arasında mirasçılık ilişkisi olup olmadığının araştırılması" hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı ...'nin ve müdahil davacıların davasının reddine; dava konusu ... ili, ... İlçesi, ... (Haznemir ) köyünde kain 25.600,00 m² yüzölcümündeki 83 parsel nolu taşınmazın tespit gibi taşınmazın tamamı 800 hisse üzerinden 297/800 hissenin ... mirasçıları adına, 297/800 hissenin ... mirasçıları adına, 180/800 hissenin ... mirasçıları adına, 26/800 hissenin ... (... kızı) mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olup; hükme karşı, davacı ... vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
    Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmiş olması nedeniyle verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Şöyle ki; dosyanın incelenmesinden 10.03.2015 tarihinde icra edilen keşif esnasında mahalli bilirkişi Süleyman Karabalut'un beyanında müdahil davacılar Abdülmecit, Tevfik ve ...'un vefat ettiklerini bildirdiği, UYAP sistemi üzerinde yapılan sorgulamada da bu hususun Dairece doğrulandığı, buna karşın müdahil davacıların tüm mirasçılarına meşruhatlı davetiye tebliğ edilip, yöntemince davaya katılımlarının sağlanmadığı, böylelikle aktif dava ehliyetinin eksik bırakıldığı ve yargılama sonunda müdahil davacıların davasının reddine karar verildiği görülmüştür. Oysa ki, aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti dava şartlarından olup, Mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle, vefat eden müdahil davacıların tüm mirasçılarına davetiye tebliğ edilip, bu kişiler davadan haberdar edilmeli, bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksiklik giderildikten sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, aktif dava ehliyetindeki eksiklik giderilmeden hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, 6100 sayılı HMK'nin, "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile T.C. kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin de kararda yer alması gerektiği hükmüne yer verilmiş olup, bu Yasa hükmüne göre tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin karar başlığında gösterilmesi zorunlu olduğu halde, müdahil davacıların hiçbirinin karar başlığında gösterilmemiş olması dahi isabetsiz olup açıklanan tüm bu sebepler ile hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 07.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş