Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4003 Esas 2022/2131 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4003
Karar No: 2022/2131
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4003 Esas 2022/2131 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İçtihat Metni'nde bahsedilen dava, bir taşınmazın sınırlarının tesis ve uygulama kadastrosunda hatalı belirlenmesi nedeniyle yaşanan bir uyuşmazlık üzerine açılmıştır. İlk derece mahkemesi, bilirkişi raporu ve keşif sonucuna göre davayı kabul etmiş, buna karşı yapılan istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Temyiz edilen kararın da onanmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca istinafın esastan reddedilmesi uygun görülmüştür.
8. Hukuk Dairesi         2021/4003 E.  ,  2022/2131 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı dahili davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez dahili davalı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Uygulama kadastrosu sırasında, ... ilçesi ... mahallesi ... mevki çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 151 ada 301 parsel sayılı 2.349,81 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 472 ada 314 parsel numarasıyla 2.306,17 m2 yüzölçümlü olarak, davalı ... adına kayıtlı eski 151 ada 491 parsel sayılı 1.791,93 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 472 ada 320 parsel numarasıyla 1.902,66 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sırasında taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve yanlışlığın davalıya ait taşınmazdan ve ara sınırdaki çıkmaz yol yatağından kaynaklandığını açıklayarak tesbitin iptalini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; dosya arasına alınan evraklar, yapılan keşif, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu çekişmeli sınırdaki çıkmaz yolun ... Belediyesi Encümeni kararı esas alınarak Kadastro Komisyonunca belirlendiği, ilk tesis esnasında sayısal olarak mevcut zemin durumuna aykırı olarak davalıya ait eski 151 ada 306 parselden ifrazen oluşan 491 parsel sınırları içerinden terk suretiyle oluşturulduğu ve kesinleştiği, 22/2-a uygulamasında ise zemin durumuna göre çıkmaz yol sınırlarının sayısal paftasına aykırı olarak tespit edildiği anlaşılmış olup, encümen kararı esas alınarak Komisyon Kararına müteakip askı ilan süresinde veya genel hak düşürücü sürede itiraz edilmeyerek kesinleşen çıkmaz yolun, ilk tesis pafta durumunun korunması gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne, dava konusu yeni 472 ada 314 parsel (eski 151 ada 301 parsel) sayılı taşınmaz hakkında düzenlenen Komisyon Tutanağının ve yeni 472 ada 320 parsel (eski 151 ada 491 parsel) sayılı taşınmaz hakkında düzenlenen Uygulama Tutanağının ayrı ayrı iptali ile; harita mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen 14/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun ekli krokisinde; yeni 472 ada 314 parselin batındaki yol içerisinde sınırlandırılıp (A) harfiyle gösterilen 100,35 m2 yüzölçümündeki bölümün bu yoldan çıkartılarak yeni 472 ada 314 parsele eklenmesine ve yeni 472 ada 320 parsel içerisinde sınırlandırılıp (B) harfiyle gösterilen 156,71 m2 yüzölçümündeki bölümün bu parselden çıkartılarak yola terkinine neticeten; 472 ada 314 parselin 2.406,52 m2 yüzölçümü ile 472 ada 320 parselin 1.745,95 m2 yüzölçümü ile tapuya tespit ve tesciline karar verilmiştir.
    Hükme karşı dahili davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16 Hukuk Dairesince; mahkemece yapılan keşif sonunda, keşfe katılan harita mühendisi ve harita teknikeri bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile; dava konusu eski 151 ada 301 ve 491 parsel sayılı taşınmazların tesis kadastrosu ile sınırlarının kesinleşmesinden sonra herhangi bir değişiklik görmediği, dava konusu parsellerin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrosu teknik evraklarının bilgisayar ortamında sayısallaştırılarak çakıştırılması sonucunda, tesis kadastrosunda belirgin bir tersimat hatasının bulunmadığı, davacı Hazineye ait eski 151 ada 301 (yeni 472 ada 314) parsel sayılı taşınmazın hatasız teknik evrakına aykırı olarak krokide (A) harfi ile gösterilen 100,35 m²'lik kısmının, uygulama kadastrosunda yol olarak bırakıldığı; tesis kadastrosu sırasında yol olarak bırakılan ve krokide (B) harfi ile gösterilen 156,71 m²'lik kısmın ise uygulama kadastrosu sırasında hatasız teknik evrakına aykırı olarak davalı ...'e ait eski 151 ada 491 ( yeni 472 ada 320) parsel sayılı taşınmaza dahil edildiği, sayılan nedenlerle uygulama kadastrosu sırasında davalı taşınmazların ve her iki taşınmaz arasında bulunan çıkmaz yol sınırının tesis kadastrosu paftası ve tesis kadastrosu ölçü değerlerine göre hatalı belirlendiği, davalı ...'in, taşınmazını zemin durumu itibariyle tesis kadastrosu ile belirlenen sınırlara uygun kullandığının tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamına ve teknik evrakına göre, denetleme imkanı bulunan ve tesis kadastro pafta sınırlarına sadık kalınarak hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü ile uygulama kadastrosunda hatalı belirlendiği anlaşılan taşınmaz sınırlarının ve yüzölçümlerinin düzeltilmesine karar verildiği, tüm dosya kapsamına göre, bu türden davaları temyizen incelemekle görevli ... ilgili daireleri ve Dairece benimsenen araştırma, inceleme ve uygulama sonucunda mahkemece yapılan keşif sonunda düzenlenen, denetime elverişli, tesis kadastrosu ölçü değerleri ve pafta sınırları esas alınarak düzenlenen bilirkişi heyeti raporuna itibar edilerek, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; dahili davalı ... vekilinin tüm istinaf itirazlarının, 6100 sayılı HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Karar, dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle dahili davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36,30 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş