Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/14350 Esas 2022/2348 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/14350
Karar No: 2022/2348
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/14350 Esas 2022/2348 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/14350 E.  ,  2022/2348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : Tespite İtiraz
    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin hüküm davacı ve asli müdahiller ile davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarih ve 2020/4151 Esas, 2021/2998Karar sayılı ilamıyla onanmış olup, davalı Hazine vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında, ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 197 ada 19, 200 ada 26, 27, 28, 29 ve 35, 204 ada 5, 207 ada 8, 209 ada 35, 210 ada 42, 45 ve 47, 213 ada 6, 228 ada 1 ve 238 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduklarından bahisle, malik haneleri ve nitelikleri açık bırakılarak tespit edilmişlerdir.
    Davacı ... tarafından, davalılar Hazine ve ... aleyhine açılan ve müdahil ... ve arkadaşlarının taşınmazların ortak kök muris ... geldiğini ve paylaşılmadığını öne sürerek, kök murisin mirasçıları adına tescili istemiyle katıldıkları tescil davası, davaya konu taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmiş olması nedeniyle, görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
    Kadastro Mahkemesince, aktarılan dava dosyası ile tespit tutanaklarının birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda, dava konu taşınmazların kök muris ... ’den geldiği ve taksim edilmediği, mirasçı olarak kızı ... ile oğlu ...’in bulunduğu, ... mirasçılarının paylarını asli müdahillerin murisi İbrahim’e devrettikleri kabul edilerek, davacının davasının kısmen kabulüne, asli müdahillerin davasının kabulüne, 192 hisse itibariyle taşınmazların tamamı için, 24 hissenin ..., 41’er hissenin ..., ... ve ... (...); 9’ar hissenin ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tesciline, taşınmazlardaki muhdesatlar yönünden kararda yazılı sahipleri lehine şerh verilmesine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili, asli müdahiller ..., ..., ... vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarih ve 2020/4151 Esas, 2021/2998Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, onama ilamına karşı davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre, davalı Hazine vekilinin, dava konusu ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 197 ada 19, 200 ada 26, 27, 28, 29, 35, 204 ada 5, 207 ada 8, 209 ada 35, 210 ada 42, 45, 213 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki onama ilamına yönelik, yerinde olmayan ve HUMK'un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Davalı Hazine vekilinin, dava konusu ... ilçesi ... Köyü 228 ada 1 ve 238 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin onama ilamına yönelik karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, yukarıda belirtilen gerekçeyle, taşınmazların zilyet olan davacılar ve müdahiller adına tesciline karar verilmiş ise de, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştıur. Şöyle ki; dava konusu 228 ada 1 ve 238 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar orman parseline sınır olduğu halde Orman İdaresi davaya dahil edilmemiş, usulünce orman araştırması yapılmamış ve orman kadastrosunun hangi kanun uyarınca ne zaman yapıldığı ve kesinleşip kesinleşemediği de araştırılmamıştır. Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda, dava konusu 238 ada 2 parsel yönünden orman incelemesi yapıldığı belirtilmiş olmasına karşın rapor ekinde 228 ada 1 parsel sayılı taşınmazın konumu gösterilmiş, memleket haritası ve hava fotoğrafları getirtilerek taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve adlarına tescil kararı verilenler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmamıştır
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle davacıya davasını Orman İdaresine yöneltmesi hususunda süre ve imkan tanınmalı ve Orman İdaresinin göstereceği deliller toplanmalı, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosunun ne zaman yapıldığı ve kesinleştiği araştırılarak buna ilişkin kayıt ve belgeler dosya arasına getirtilmeli; dava konusu 228 ada 1 ve 238 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara sınır olan orman parseline ait tapu kaydı, kadastro tutanakları davalı ise ilgili dava dosyası, orman tahdit çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ayrı ayrı ve eksiksiz şekilde dosyaya celp edilmeli; yine yöreye ait en eski tarihli ve dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişisi, üç ziraat mühendisi bilirkişisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, her bir çalışmaya ait değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenerek, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parseller yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli ve çekilmeli taşınmazların her bir çalışmaya göre konumu, yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemlerinin orman kadastrosuna aykırı olamaycağı da gözetilerek duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli; getirtilen eski ve yeni tarihli belgeler, çekişmeli taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği tespit edilmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa'lar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlar, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar - ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ayrıca, keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar- ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanarak, dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği ilgili tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı; tescile konu taşınmazların kamulaştırma alanına tecavüzünün bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı ve çekişmeli taşınmazların tamamı ya da bir bölümünün kamulaştırıldığı ve bu bölüm üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun tespiti halinde ise, mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği gözönünde bulundurulmak suretiyle, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin 197 ada 19, 200 ada 26, 27, 28, 29, 35, 204 ada 5, 207 ada 8, 209 ada 35, 210 ada 42, 45, 213 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin onama ilamına yönelik karar düzeltme talebinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, 228 ada 1 ve 238 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki onama ilamına yönelik karar düzeltme talebinin, 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 442/3. maddesi gereğince kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarih ve 2020/4151 Esas, 2021/2998 Karar onama ilamının bu parseller yönünden ortadan kaldırılmasına ve 228 ada 1 ve 238 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş