

Esas No: 2015/9898
Karar No: 2015/1810
Karar Tarihi: 09.06.2015
Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9898 Esas 2015/1810 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.07.2014 gün ve 2014/15322/51785 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.09.2014 gün ve KYB.2014/291713 sayılı ihbarnamesi ile;
Mühür fekki suçundan sanık ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 274/1, 72, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri uyarınca 872,31 yeni Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair .... Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2005 tarihli ve 2003/811 esas, 2005/347 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle dosyanın ele alınarak, adı geçen sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 02/04/2014 tarihli ve 2014/88 esas, 2014/205 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre;
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesinde sadece hapis cezalarının ertelenmesi ve erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin hususların düzenlendiği, anılan maddede para cezalarının ertelenmesi ve aynen infazı konusunda ise bir düzenleme bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- ... Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2005 tarihli ve 2003/811 esas, 2005/347 sayılı ilk kararında, hapis cezasının 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca ağır para cezasına çevrilerek, sanık hakkında neticeden 872,31 yeni Türk lirası ağır para cezasına hükmedildiği ve bu cezanın sanık için kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, erteli cezanın aynen infazına ilişkin kararda, bu kez 150 gün karşılığı 3.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin olunmasında, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; 02.04.2014 günlü hükümde, gerekçeleri gösterilerek alt sınırdan para cezası verildiğinin belirtilmiş olmasına göre, 5237 sayılı TCK"nun, mühür bozma suçunu düzenleyen 203. maddesinde hapis veya adli para cezası olarak seçenekli cezaların öngörülmesi ve 5560 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce işlenen suçlarda, adli para cezasının alt sınırının açıkça gösterilmediği durumlarda, alt sınırın 5 gün olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde 180 gün olarak belirlenmesinde isabet bulunmadığı anlaşılmakla, belirtilen konuda da kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
