

Esas No: 2021/3359
Karar No: 2022/2743
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3359 Esas 2022/2743 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/3359 E. , 2022/2743 K.Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava, kesinleşmiş kullanım kadastro tespitine itiraz üzerine reddedilmiştir. Dosyayı inceleyen ve kararı değerlendiren Hukuk Dairesi, Mahkemece bozma ilamı gereği yapılan yargılama sonucunda davanın tekrar reddine karar vermiştir. Kararda, 6831 ve 3402 sayılı kanunların ilgili maddelerine atıfta bulunulmaktadır.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, orman sınırlarının belirlenmesi ve orman dışı kullanıma açılması hakkında düzenlemeler içermektedir. Ek-4. madde ise, kullanıcıların ve taşınmazların güncellenmesi hakkında hükümler içermektedir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 8. maddesi ise, taşınmazların kullanıcılarının güncellenmesi hakkında düzenlemeler içermektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kesinleşmiş Kullanım Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili ... ilçesinde yapılıp 1993 yılında kesinleşen kullanım kadastrosu çalışmaları sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 779 parsel sayılı 8.706,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'nın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, narenciye bahçesi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 2010 yılında 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanıcı güncelleme işlemleri sonucunda 1014 parsel numarası ile kullanım şerhi aynen korunarak tespit edilmiş, 2014 yılında ise yenileme kadastrosu sonucunda taşınmaz, 101 ada 278 parsel numarasıyla 8.780,03 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya kayıt ve tescil edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazın bir kısmının kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece verilen, çekişmeli 1014 parsel (yeni 101 ada 278 parsel) sayılı taşınmazın beyanlar hanesine teknik bilirkişilerin 19.02.2015 havale tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 198,55 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı ... oğlu ...'ın kullanımında olduğuna ilişkin hüküm, davalı ... mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmekle ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.03.2017 tarih ve 2016/17780 Esas, 2017/1709 Karar sayılı ilamıyla "davanın kadastro tespitinin yapıldığı 1993 yılından önceki nedenlere dayandığının kabulü halinde hak düşürücü süre içinde açılmadığı; davanın 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmasına itiraz olarak kabulü halinde ise kullanıcı güncelleme çalışmasına itiraza ilişkin davalarda ancak güncelleme ile lehine şerh verilen kişiden satın alma veya başka bir nedenle devralma iddiasıyla açılacak davaların dinlenilme olanağı bulunduğu, davacı tarafın, şerh sahibi ...'dan zilyetliği devraldığı yönünde bir iddiada bulunmadığı açıklanarak, davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma ilamı gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 44.40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36.30 TL'nin temyiz eden davacı ...'dan alınmasına, 23.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
