

Esas No: 2021/4047
Karar No: 2022/2850
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4047 Esas 2022/2850 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/4047 E. , 2022/2850 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
MAHKEMESİ : 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, uygulama kadastrosu sırasında, adına kayıtlı bulunan ... İli Merkez İlçesi ... Köyü ... Mevkii 334 ada 271 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün komşu 334 ada 270 parsel sayılı taşınmaz lehine azaltıldığını belirterek taşınmazının önceki yüzölçümü ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazı 19.11.2015 tarihinde ... isimli şahsa sattığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında yeni malik ... davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, ilk hükümle, davanın kabulüne, ... İli Merkez İlçesi ... Kasabası ... Mevki, 334 ada 270 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'ın 01.08.2016 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 813,01 metrekarelik alanın tapusunun iptali ile ... İli Merkez İlçesi ... Kasabası ... Mevki, 334 ada 271 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın aynen bırakılmasına karar verilmiş; karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi’nin 02.11.2017 tarihli ve 2017/1020 Esas, 2017/1154 Karar sayılı kararı ile "tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi belgeler getirtilerek harita mühendisi katılımı ile keşif yapılarak yöntemine uygun şekilde rapor alınması" gereğine değinilerek Mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığının tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra ilgili yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir.
Bu itibarla uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir.
Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir.
Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır.
Öte yandan raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir.
Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Hükme esas alınan, Harita Yüksek Mühendisleri Prof. Dr. ... ve Prof. Dr. ... ...'ın birlikte düzenledikleri 22.02.2019 tarihli raporları ile Fen Bilirkişisi Tarık Şahin'in 26.11.2018 tarihli raporunda, tesis kadastrosu ile yenileme ile oluşan tüm sınırlarının çakıştırılması ile yapılan inceleme sonucunda, tesis kadastrosu sırasında ölçü ve sınırlandırma hatalarının yapıldığı, davacı adına tespit edilen yerin konumu, sınırı ve alanının halen zeminde kullandığı yerin yaklaşık 70 m. kuzeyinde olduğu, davalının da aynı şekilde zeminde kullandığı yerin tam olarak sınırlandırılmadığı, davacı ile birlikte başka şahısların da yerlerinin davalının parseli içerisinde kaldığı yani hatalı tespit yapıldığı, davacının talep ettiği ekli krokide (A) harfi ile gösterilen ve taranan 813.01 m2 lik yerin, fiili zemin itibari ile yamaç olup, davalıya ait 334 ada 270 numaralı parselin içerisinde kaldığı, 270 nolu parselin kuzey, güney ve doğu sınırlarının belirgin olduğu, ancak batı sınırının belirsiz olduğu, 271 nolu parselin kuzey, güney ve batı sınırlarının belirgin olduğu, ancak doğu sınırının belirsiz olduğu belirtilmiş, hava fotoğrafları dosya arasına alınmış ise de tesis kadastrosu ve düzeltme işlemi sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucunda oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yukarıda açıklanan şekilde yapılacak çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirleyen ayrıntılı, denetime elverişli ve gerekçeli rapor aldırılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda açıklandığı şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Sonuç olarak, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yetersiz olup, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 14.11.2019 tarihli ve 2019/1640 Esas, 2019/1730 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ...'a iadesine 24.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
