Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3538 Esas 2022/2873 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3538
Karar No: 2022/2873
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3538 Esas 2022/2873 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/3538 E.  ,  2022/2873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dosya davacısı ...'nin davasının reddine, birleşen dosya davacıları ... ve ...'un davalarının kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı Hazine vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Mahkemenin vermiş olduğu önceki karar ... tarafından bozulmuş olup bozma ilamında özetle; “davacı ...’nin bildirdiği tanıkların dinlenilmesi, tespit tarihi olan 2011 yılından 15, 20 ve 25 yıl öncesine ve iktisap evresine ilişkin üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğraflarının getirtilmesi ve sonrasında mahallinde, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi, önceki bilirkişi dışında üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, ilk kez hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanılageldiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ...’ nin davasının reddine, davacılar ... ve ...’un davalarının kabulüne, dava konusu taşınmazların tespitinin iptali ile 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına, 112 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve asıl dosyanın davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu 112 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ..., 115 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ... lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, 15.08.2013 tarih ve 31.05.2018 tarihli keşiflerde ifadesine başvurulan mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri, dava konusu 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1960’lı yıllarda kullanıldığını, ancak birkaç yıl öncesine kadar kullanılmadığını, davacı tanıkları ise, taşınmazın birkaç yıldır kullanıldığını ve öncesini bilmediklerini belirtmişler, 112 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili ise olaylara dayalı, somut bir beyanda bulunmamışlardır. Öte yandan, davacı ... vekilinin sunmuş olduğu Haziran 1338 tarihli 2 sıra numaralı ve Mayıs 1339 tarihli 26 sıra numaralı tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği sorulmamış ve ilk oluşum tarihlerinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmemiş ve keşif mahallinde sınırları yerel bilirkişilere sorulmak suretiyle taşınmazlara uygulanmamış ve sadece taşınmazların haritasının düzenlenmesiyle yetinilen, denetime açık olmayan fen bilirkişi raporu esas alınarak tapu kayıtlarının taşınmazlara uymadığı kabul edilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle yerel tapu müdürlüğünden, burada bulunamaması halinde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Daire Başkanlığından davacının tutunduğu Haziran 1338 tarihli 2 sıra numaralı ve Mayıs 1339 tarihli 26 sıra numaralı tapu kayıtları tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte istenilmeli, tapu kayıtlarının başkaca taşınmazlara tedavül görüp görmediği araştırılmalı, tedavül görmüşlerse tedavül gördüklere taşınmazlara ait tespit tutanakları dayanak kayıtlarıyla birlikte celp edilmeli, davacıya tapu kayıt maliki ile aralarındaki ırsi veya akdi ilişkisini ispatlama olanağı verilmeli, Tapu Müdürlüğünden komşu parsel sayılı taşınmazların tespit, tutanakları, kadastro sonucu oluşmuş tapu kayıtları, varsa tespitlerine esas alınan tapu veya başkaca kayıt ve belgeler getirtilmeli, ayrıca zilyetlik araştırmasına esas olmak üzere en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında öncelikle, davacının dayandığı tapu kayıtları yöntemince uygulanarak varsa öncelikle kapsamları haritasına göre belirlenmeli, haritasının bulunmaması yada uygulama kabiliyetinin olmaması halinde tapu kayıtları (varsa komşu taşınmazların tespitlerine esas alınmış kayıtlar) okunup hudutları mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli: bundan sonra tapu kaydının hukuki değerini koruyup korumadığı hususu da irdelenmeli; tapu kayıtlarının hukuki değerini korumadığının anlaşılması halinde, dava konusu 112 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ..., 115 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ... lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı, bu kapsamda yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar - ihya gerektiren yerlerden olup olmadıkları, böyle yerlerden iseler imar - ihyaya konu edilip edilmedikleri ve edilmişlerse imar - ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanarak dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kuruluna, taşınmazların toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, komşu parsellerle aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar - ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar - ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli, ayrıca çekişmeli taşınmazların ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip, taşınmazların sınırları kabaca işaretlendikten ve mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, komşu parsellerle aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar - ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar - ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazları komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişilerle diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği ilgili tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı ve bundan sonra toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekili ve asıl dosya davacısı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine 24.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş