Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/10362 Esas 2022/2911 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10362
Karar No: 2022/2911
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/10362 Esas 2022/2911 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir taşınmazın kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna dayanarak dava açmıştır. Mahkeme, davacı Hazine’nin davasının kısmen kabulüne, birleşen dosya davacısı Orman İdaresinin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın komisyon tutanağındaki tespitlerinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir. İstinaf istemi reddedilen kararın temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği mahkeme kararıyla belirtilmiştir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesinin 28.05.2019 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazları kabul edilerek temyiz istemleri reddedilmiştir. Kararda, 28.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. madde ile uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır. Kanun maddesi, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce ver
8. Hukuk Dairesi         2021/10362 E.  ,  2022/2911 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İlk Derece Mahkemesi tarafından ek kararla, davanın değeri itibariyle kararın kesin olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiş, bu ek kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş, davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmakla, aynı Dairenin 28.05.2019 tarihli ek kararıyla, davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesi, HMK'nin 361 ve 362. maddeleri gereğince reddedilmiş ve ... bu ek karar, davacı Hazine vekili tarafından edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında, ... İli ... İlçesi ... Beldesi/... Köyü çalışma alanında bulunan 574 ada 52 parsel sayılı 487,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla ... adına komisyon kararı ile tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna dayanarak dava açmıştır. Orman İdaresi 2016/216 Esas sayılı dava dosyası ile taşınmazın orman olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.
    Mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda; davacı Hazine’nin davasının kısmen kabulüne, birleşen dosya davacısı Orman İdaresinin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın komisyon tutanağındaki tespitlerinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ilk derece mahkemesi tarafından ek kararla, davanın değeri itibariyle kararın kesin olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiş, bu ek kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş, davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmakla, aynı Dairenin 28.05.2019 tarihli ek kararıyla, davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesi, HMK'nin 361 ve 362. maddeleri gereğince reddedilmiş ve ... bu ek ve esas karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alman hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
    28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde, ... Kadastro Mahkemesinin 09.03.2018 tarihli kararına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararının yerinde olduğuna ilişkin değerlendirmesi ve temyiz isteminin miktar itibariyle reddine ilişkin 28.05.2019 tarihli ek kararı doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Davacı Hazine vekilinin, Bölge Adliye Mahkemesinin 28.05.2019 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçeyle kabulüyle temyiz isteminin reddine dair 28.05.2019 tarihli ek kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin istinaf isteminin reddine ilişkin 24.04.2018 tarihli ek kararının kaldırılması suretiyle esastan istinaf incelemesi yapılmak üzere HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin 14.02.2019 tarihli kararının BOZULMASINA, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş