

Esas No: 2021/10560
Karar No: 2022/2917
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/10560 Esas 2022/2917 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/10560 E. , 2022/2917 K.Özet:
Davacılar, bir taşınmazda zilyetlikleri bulunduğu iddiasıyla tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlar ve davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu kararın istinaf başvurusu sonucunda da esastan reddi şeklinde hüküm kurulmuş, bu karar da temyiz edilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi 16. Dairesinin 12.02.2019 tarihli ve 2018/540 Esas, 2018/889 Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya aykırı bulunarak kaldırılmış ve esas yönünden temyiz incelemesi yapılmıştır. Anayasa'nın 36. maddesi ve İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkının korunması amacıyla 28.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek 6. maddesi uyarınca, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkin genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara herhangi bir miktar veya değer sınırl
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, karar davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmekle, aynı Dairenin ek kararıyla davacı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz talebi kesinlik nedeniyle reddedilmiş olup, bu kez davacı ... ve müşterekleri vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sonucu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 472 ada 4 parsel sayılı 10.592,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir.
Davacı ... ve müşterekleri, murisleri ile davalı idare ile arasında görülen davada murislerinin davaya takip etmemesinden kaynaklı hak kaybına uğradıkları ve taşınmazda zilyetlikleri bulunduğu iddiasıyla miras payı oranında adlarına tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, karar davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmekle, aynı Dairenin ek kararıyla davacı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz talebi kesinlik nedeniyle reddedilmiş olup, bu kez davacı ... ve müşterekleri vekilince Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı temyiz edilmiştir.
Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. ... İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve ... İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 16.12.2018 tarihli ve 2018/540 Esas, 2018/889 Karar sayılı kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Dairesi'nin 12.02.2019 tarihli ve 2018/540 Esas, 2018/889 Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan, ek kararın kaldırılmasına karar verilerek esas yönünden temyiz incelemesi yapılmıştır.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36,30 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
