Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar,miras bırakan dedeleri M. S.ın maliki olduğu 921 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini, taşınmazın imar uygulamaları sonucu değişik parsellere gittiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescil , ıslah suretiyle paylarına isabet eden bedelin tahsili isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu,bedeli karşılığı taşınmazın satın alındığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddialarının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.11.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ..ile diğer temyiz edenler vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda tarafların miras bırakanının davalılara yapmış olduğu taşınmaz temliklerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı kanıtlanmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine;
Ancak dava reddedildiğine göre, keşfen belirlenen ve yargılama aşamasında harcı tamamlatılan değer üzerinden davacıların payına isabet eden miktar üzerinden, davada vekille temsil edilen davalılar yararına avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi gerekirken, dava dilekçesindeki değer üzerinden avukatlık parası takdir edilmiş olması doğru olmadığı gibi yargılama aşamasında ıslah edilen değer üzerinden yatırılan harcın da davacılara iadesine karar verilmemiş olması da isabetli değildir.
O halde, tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 825.00."er-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 01.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.