

Esas No: 2021/7016
Karar No: 2022/3268
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7016 Esas 2022/3268 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/7016 E. , 2022/3268 K.Özet:
Davalı Hazine vekili, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu esastan reddetme kararına temyiz itirazıyla gitmiştir. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmadığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle, taşınmazın beyanlar hanesine 2/B şerhi verilmesi yönündeki davaya karar verilirken hatalı işlem yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesi hükmü, HMK'nin 371. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kararda 3116 sayılı Kanunun hükümleriyle ilgili açıklamalar bulunmaktadır. Ayrıca, 6831 sayılı Kanun'un 2. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tapunun Beyanlar Hanesine 2/B Şerhi Verilmesi
MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... İli Kepez İlçesi ... Mahallesi 28131 ada 12 parsel (eski 1371 parsel 916m2) 886,06 m2 yüzölçümünde bahçe vasfı ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 1991/757 Esas ve 1993/1720 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın 1942 yılında orman tahdidi sırasında Devlet ormanı kapsamı içerisine alındığı 1976 yılında yapılan 2/B madde uygulaması ve aplikasyon çalışmaları sonucu orman sınırları dışına çıkartıldığı gerekçesiyle Maliye Hazinesi adına tesciline karar verildiğini, önceki zilyet ... Hanedan’ın zilyetliğini davacıya devrettiğini, bu nedenle çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Orman Yasası'nın 2/B Maddesi uyarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun tespitini ve beyanlar hanesine şerh verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulüne ve ... İli Kepez İlçesi ... Mahallesi, 28131 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun tespiti ile bu tespitin tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş, davacı ... vekili ve davalı hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.10.2019 tarihli ve 2019/50 Esas, 2019/439 Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Bu kez davalı Hazine vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ve aynı bölgeye ait Dairemizin temyiz incelemesinden geçen diğer dosyalardaki tahdit evraklarından çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı kanun hükümlerine göre ilk kez 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırları içinde bulunduğu, Vakıflar İdaresinin Muratpaşa Vakfına ait tapu kaydına dayanarak 1942 tahdidine itiraz etmesi üzerine ... 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarih ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla Vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışmalarının yapıldığı, makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında orman kadastro komisyonunca “... 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının 19.12.1947 tarih ve 208 nolu hakem kararı gereğince eski tahdit hattı iptal edilen Devlet ormanının tekrar kadastrosu yapılmak üzere” nitelendirilmesiyle 03.06.1976 tarihli işe başlama tutanağı ile orman kadastrosuna başlanıldığı, bu çalışma kapsamında 1942 yılında yapılan orman tahdidinin tamamen iptal edildiği kabul edildiğinden, önce çekişmeli taşınmazın orman olarak sınırlandırıldığı, daha sonra 14.07.1976 tarihinde II nolu parsel sahası olarak 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, tahdit ve 2. madde uygulamasının 15.07.1976 tarihinde ilan edildiği, süresi içinde itiraz edilmesi üzerine itirazları inceleme komisyonunca 09.11.1976 tarihli itirazları inceleme tutanağında belirtildiği üzere “2 nolu parselin 6831 sayılı Orman Kanun'un 1. maddesinin istisna fıkraları hükmüne giren yerlerden olduğu tespit edildiğinden, 2 nolu parsel ile içerisinde mevcut itirazlı sahanın 6831 sayılı Kanun'un orman saymadığı yerlerden olarak orman sınırları dışında bırakılmasına ve ekip tarafından yapılan işlemin bu şekilde düzeltilmesine” karar verilmek suretiyle orman sınırları dışında orman sayılmayan yerde bırakıldığı, söz konusu komisyon tutanağının 09.12.1976 tarihinde ilan edildiği, daha sonra 1989 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarına konu edilmediği, yapılan işlemlerin ilanından sonra ilan tarihlerinde yürürlükte bulunan kanunlardaki hak düşürücü sürelerin de geçmesiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan orman kadastro çalışmaları ışığında dava konusu parselin içinde bulunduğu anlaşılan II nolu parselin, itirazları inceleme komisyonunca önceki ekip çalışmasının düzeltilmesine karar verilmiş olması nedeniyle 2. madde ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olmadığı ve daha sonra 1989 yılında yapılan çalışmalarda 2/B uygulamasına da konu edilmediği anlaşılmakta olup, çekişmeli taşınmazın hükmen tesciline ilişkin mahkeme kararının hüküm fıkrasında belirtilmeyen, ancak gerekçe kısmında yer verilen taşınmazın 2. madde ya da 2/B alanında olduğu yönündeki belirlemenin kesin hüküm olarak değerlendirilmesi de hukuken mümkün bulunmamaktadır. Zira, kesin hükmün varlığı için, her iki davanın taraflarının dava sebeplerinin ve ilk davadaki hüküm fıkrası ile diğer davadaki talep sonucunun aynı olması gerektiği gibi; kesin hükümle bağlılık, kural olarak hüküm fıkrasına münhasırdır ve gerekçeye sirayet etmez.
Hal böyle olunca; dava, tapu kaydının beyanlar hanesine 2/B şerhi verilmesine yönelik olduğuna ve taşınmazın 2. madde kapsamında veya 2/B alanında kalmadığı anlaşıldığına göre Bölge Adliye Mahkemesince bu hususlar dikkate alınarak taşınmazın 2/B ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğuna ilişkin şerh verilmesi yönündeki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 08.04.2020 tarihli ve 2019/1082 Esas, 2020/275 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
