Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13175 Esas 2022/3333 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13175
Karar No: 2022/3333
Karar Tarihi: 05.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13175 Esas 2022/3333 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/13175 E.  ,  2022/3333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Serik Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşma yapılması suretiyle incelenmesi ... mirasçıları ... ve arkadaşları, asli müdahil ... ve arkadaşları vekili, davalı ... ve arkadaşları vekili, davalı ..., duruşmasız olarak davacı ... mirasçıları ve arkadaşları vekili, davacı ... ve arkadaşları vekili, müdahil Orman İdaresi vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.02.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden asli müdahil Orman İdaresi vekili Av. ..., ... mirasçıları ... ve arkadaşları, asli müdahil ... ve arkadaşları vekili Av. ..., davalı ... vekili Av. ..., davalı ..., ile karşı taraftan Hazine vekili Av. ...'ın katılımıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, Antalya ili Serik ilçesi ... Mahallesi eski 104 parsel 538.000 m² yüzölçümündeki (yeni 103 ada 4 parsel, 734.078,07 m²) taşınmaz, Nisan 1953 tarih ve 77 nolu, Mart 1944 tarih ve 78 nolu, Sefer 1296 tarih ve 157 nolu tapu kayıtlarına dayanılarak tarla vasfında; eski 105 parsel 43.250 m² yüzölçümündeki (yeni 103 ada 5 parsel, 44.008,2 m²) taşınmaz, taşlık tarla vasfında senetsizden davalılar adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... 16.12.1948 tarihli dilekçesiyle, kök tapusu 1296 tarih 158 nolu tapu olan 08.11.1948 tarihli ve 16 nolu tapu kaydına dayanarak, çekişmeli taşınmaza ... ve ...’ın müdahalelerinin menine karar verilmesi istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle dava, Kadastro Mahkemesine devredilerek temyize konu dosya ile birleştirilmiştir.
    Davacı ... 26.06.1953 tarihinde, 24.7.1953 tarihli 77 nolu ve 08.11.1948 tarihli 16 nolu tapu kayıtlarına dayanarak 104 parsel hakkındaki; 30.07.1953 tarihinde de, tutanakta belirtilmeyen tapu kayıtlarına dayanarak 105 parsel hakkındaki kadastro tespitine itiraz etmiş ve Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında, müdahil ... 1296 tarihli ve 158 nolu tapu kayıtlarına dayanarak davaya katılmışlardır. Ayrıca, müdahiller ... ve ... 02.05.1961 tarihli dilekçeleriyle, 117 parsel nolu tarlalarına müdahale vaki olduğu gerekçesiyle davaya katılmışlar ve 02.05.1961 tarihli celsede, Şubat 1948 tarihli ve 223 nolu tapuya dayanarak 104 parselin garp cihetinden 60 dönümlük kısmı kapsadığını, zilyetliklerinin bulunmadığını, tamamen tapuya dayandıklarını beyan etmişlerdir.
    Müdahil Halil...Yılmaz 19.02.1965 tarihli dilekçesiyle, 104 parselin cenup ve batı tarafında bulunan 50 dönümlük kısmına ilişkin olarak 301 tarihli ve 13 nolu tapuya dayanarak müdahil olmuştur.
    Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1954/83 Esas sayılı dosya davacıları ... evlatları ..., ... ... ve İbrahim ... 17.03.1950 tarihli dilekçeleriyle, 1296 tarihli ve 164 nolu tapuya dayanarak, ..., ..., ... ve ... aleyhine men'i müdahale ve ecrimisil talebiyle açtıkları dava, yargılama neticesinde verilen hükmün, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 31.07.1951 tarih ve 1953/211 Esas, 1953/3567 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine eldeki dava ile birleştirilmiştir.
    Serik Tapulama Mahkemesinde 1954/211 Esas sayılı doysa üzerinden yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ve taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... ve arkadaşları vekili ile müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 1967/3939 Esas, 1967/5054 Karar sayılı ilamıyla ;"1962 tarihli keşfin Mahkemece kanaat edinici nitelikte kabul edilmediğine göre bu keşfe dayanılamayacağı, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamının belli edilmediği, komşu parsellerin tapu kayıtlarının uygulanarak usulünce tapu uygulaması yapılmadığı açıklanarak, yöntemince tapu kayıt uygulaması yapılması, doğu sınırında orman gösterildiğinden ormanla ilgisinin araştırılması, davacılardan Mustafa Hulusi ile davalılar arasında daha önce cereyan eden dava nedeniyle ve kesin hükmün varlığı davalılarca ileri sürüldüğüne göre bu hususun da araştırılması" gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamından sonra Serik Tapulama Mahkemesinin 1967/115 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada Mahkemece önceki kararda direnilmesine üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1968/167 Esas, 1968/88 Karar sayılı ilamıyla, Daire kararında belirtilen hususlara değinilerek direnme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
    Anılan bozma ilamı üzerine yargılamaya Serik Kadastro Mahkemesinin 1970/19 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
    Diğer taraftan bozma sonrası yapılan yargılama sırasında 13.11.1985 havale tarihli dilekçeyle Orman İdaresi tarafından, 104 parselin 65.030 m²'lik kısmına yönelik orman vasfıyla tescil talebiyle davaya müdahalede bulunulmuş; Hazine vekili de 09.04.2010 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın orman ve 2/B de kalan kısımları için Orman İdaresinin yanında davaya katılmıştır.
    Öte yandan müdahiller ... ve ... mirasçıları farklı tarihli dilekçeleriyle, 1296 tarihli 160 nolu tapu ve 1937 tarihli 67 hesap 48 tahrir nolu vergi kaydına dayanarak; müdahil ... ise, kök tapuda hak sahibi olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır.
    Serik Kadastro Mahkemesinin 1990/842 Esas sayılı dosyasıyla, davacılar ..., ... ve ... tarafından, davalı Orman Bakanlığı aleyhine açılan 2/B uygulamasına itiraz davası ve Serik Kadastro Mahkemesinin 1990/882 Esas sayılı dosyasıyla, davacı ... tarafından, davalılar Orman İdaresi, Hazine ve ...’ ye karşı açılan 104 parselin 6 dekarlık kısmında zilyet olarak ...’nin gösterilmesi istemine ilişkin açılan dava, eldeki davayla birleştirilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı Orman İdaresi ve Hazinenin davasının kısmen kabulüne kısmen reddine; dava konusu Serik İlçesi ... Mahallesi eski 104 yeni 103 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait tapulama tespitinin iptaline, eski 104 yeni 103 ada 4 parsel sayılı taşınmazın; fen bilirkişileri Ahmet Can ve Selahattin Çelebi tarafından hazırlanan 09.11.2015 havale tarihli ek bilirkişi raporuna ek "1947 yılı orman haritasına göre ek rapor" başlıklı krokide yeşil renk ile taralı (A) harfi ile gösterilen 174.006,38 m², (B) harfi ile gösterilen 23.324,20 m², (C) harfi ile gösterilen 24.593,20 m², (D) harfi ile gösterilen 5.847,00 m², (E) harfi ile gösterilen 2.012,10 m² yüzölçümlü bölümlerin ayrı ayrı orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, aynı krokide (Fİ) harfi ile gösterilen 458.215,79 m²'lik ve (F2) harfi ile gösterilen 9.307,40 m²'lik bölümlerin ayrı ayrı ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, aynı krokide mavi renk ile taralı (F3) harfi ile gösterilen 36.772,00 m²'lik kısmın davalı tespit malikleri adına tespit ve tesciline; eski 105 yeni 103 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline, müdahil davacı olduğunu beyan eden ... ve ... mirasçılarının usulüne uygun açılmış davalarının ve davaya katılımlarının olmaması nedeniyle talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacı ve müdahil davacıların davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ... ve arkadaşları ve asli müdahil ... ve arkadaşları vekili, asli müdahil ... ve arkadaşları vekili, asli müdahil ... ve arkadaşları vekili, davalı ..., davalı ... ve arkadaşları vekili, davalı ... ve arkadaşları vekili, asli Müdahil Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.815,00 TL avukatlık ücretinin temyiz edenler; ..., ... ve Orman İdaresinden alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan Hazineye verilmesine, 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına, 31.40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 49.30 TL'nin temyiz edenler; davalı ... ve arkadaşları, davalı ... ve arkadaşları, davalı ...'den ayrı ayrı alınmasına, 80.70 TL onama harcının davacı ... mirasçıları, ... ve arkadaşları ile asli müdahil ... ve arkadaşlarından, asli müdahil ... ve arkadaşları, asli müdahil ... ve arkadaşlarından alınmasına 05.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş