Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3455 Esas 2022/3265 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3455
Karar No: 2022/3265
Karar Tarihi: 05.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3455 Esas 2022/3265 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/3455 E.  ,  2022/3265 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Tapunun Beyanlar Hanesine 2/B Şerhi Verilmesi Talebi
    MAHKEMESİ : ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ... İli Kepez İlçesi ... Mahallesi 28143 ada 7 parsel (eski 2919 parsel 1.161m2) 1.146,58 m2 yüzölçümünde bahçe vasfı ile 28143 ada 6 parsel (eski 2920 parsel 580.00m2) 576,62 m2 yüzölçümünde bahçe vasfı ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Aynı yer 28143 ada 4 parsel (eski 2922 parsel 716 m2) 737,10 m2 yüzölçümünde “Kargir ev ve bahçenin kullanımı ... oğlu Durmuş Kulpur'a aittir.” şerhiyle Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazların ... Kadastro Mahkemesinin 2009/174 Esas ve 2003/56 Karar sayılı kararı ile taşınmazın 2/B vasfında olduğunu ve bu nedenle Maliye Hazinesi adına tesciline karar verildiğini, dava konusu taşınmazın kullanımının ve üzerinde bulunan muhdesatların ...'a ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiğini, kullanıcı olarak görünen ... davacıların murisi olduğunu, dava konusu parseller ilk tescilinde 1171 parsel iken, ifrazen 2919,2920 ve 2922 parsellere ayrıldığını, dava konusu yerler 1942 yılında yapılan orman tahdidinde orman iken, 1976 yılında yapılan 2/B uygulamasında orman sınırları dışına çıkarıldığını, bu nedenle çekişmeli taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine “6831 sayılı Orman Yasasının 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu”nun şerh verilmesini talep ve dava etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmekle ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 17.01.2018 tarihli ve 2017/552 Esas, 2018/6 Karar sayılı ilamı ile “... davanın malvarlığına ilişkin bulunduğundan belirlenen dava değeri üzerinden harcın tamamlanması gerektiği...” belirtilmek suretiyle kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine dava dosyası gönderilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulüne dava konusu ... İli Kepez İlçesi Eski ... Köyü 1171 parsel iken ifraz sonucu oluşan 2919 parselin yenileme kadastrosu ile (... Mahallesi 28143 ada 7 parsel) tapu kaydının beyanlar hanesine "Orman yasasının 2/b maddesi uyarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerdendir." şerhinin düşülmesine, aynı parselden ifrazen oluşan 2920 parselin yenileme kadastrosu ile (... Mahallesi 28143 ada 6 parsel) tapu kaydının beyanlar hanesine "Orman yasasının 2/b maddesi uyarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerdendir." şerhinin düşülmesine, aynı parselden ifrazen oluşan 2922 parselin yenileme kadastrosu ile (... Mahallesi 28143 ada 4 parsel) tapu kaydının beyanlar hanesine "Orman yasasının 2/b maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerdendir." şerhinin düşülmesine karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Bu kez davalı Hazine vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
    Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ve aynı bölgeye ait Dairemizin temyiz incelemesinden geçen diğer dosyalardaki tahdit evraklarından çekişmeli taşınmazların 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre ilk kez 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırları içinde bulunduğu, Vakıflar İdaresinin Muratpaşa Vakfına ait tapu kaydına dayanarak 1942 tahdidine itiraz etmesi üzerine ... 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarihli ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla Vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışması yapıldığı, makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında orman kadastro komisyonunca “... 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının 19.12.1947 tarihli ve 208 nolu hakem kararı gereğince eski tahdit hattı iptal edilen Devlet ormanının tekrar kadastrosu yapılmak üzere” nitelendirilmesiyle 03.06.1976 tarihli işe başlama tutanağı ile orman kadastrosuna başlanıldığı, bu çalışma kapsamında 1942 yılında yapılan orman tahdidinin tamamen iptal edildiği kabul edildiğinden, önce çekişmeli taşınmazların orman olarak sınırlandırıldığı, daha sonra 14.07.1976 tarihinde II nolu parsel sahası olarak 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, tahdit ve 2. madde uygulamasının 15.07.1976 tarihinde ilan edildiği, süresi içinde itiraz edilmesi üzerine itirazları inceleme komisyonunca 09.11.1976 tarihli itirazları inceleme tutanağında belirtildiği üzere “2 nolu parselin 6831 sayılı Orman Kanunun 1. maddesinin istisna fıkraları hükmüne giren yerlerden olduğu tespit edildiğinden, 2 nolu parsel ile içerisinde mevcut itirazlı sahanın 6831 sayılı Kanunun orman saymadığı yerlerden olarak orman sınırları dışında bırakılmasına ve ekip tarafından yapılan işlemin bu şekilde düzeltilmesine” karar verilmek suretiyle orman sınırları dışında orman sayılmayan yerde bırakıldığı, söz konusu komisyon tutanağının 09.12.1976 tarihinde ilan edildiği, daha sonra 1989 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarına konu edilmediği, yapılan işlemlerin ilanından sonra ilan tarihlerinde yürürlükte bulunan kanunlardaki hak düşürücü sürelerin de geçmesiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Açıklanan orman kadastro çalışmaları ışığında dava konusu parsellerin içinde bulunduğu anlaşılan II nolu parselin, itirazları inceleme komisyonunca önceki ekip çalışmasının düzeltilmesine karar verilmiş olması nedeniyle 2. madde ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olmadığı ve daha sonra 1989 yılında yapılan çalışmalarda 2/B uygulamasına da konu edilmediği anlaşılmakta olup, çekişmeli taşınmazların hükmen tesciline ilişkin mahkeme kararının hüküm fıkrasında belirtilmeyen, ancak gerekçe kısmında yer verilen taşınmazların 2. madde ya da 2/B alanında olduğu yönündeki belirlemenin kesin hüküm olarak değerlendirilmesi de hukuken mümkün bulunmamaktadır. Zira, kesin hükmün varlığı için, her iki davanın taraflarının dava sebeplerinin ve ilk davadaki hüküm fıkrası ile diğer davadaki talep sonucunun aynı olması gerektiği gibi; kesin hükümle bağlılık, kural olarak hüküm fıkrasına münhasırdır ve gerekçeye sirayet etmez.
    Hal böyle olunca; dava, tapu kaydının beyanlar hanesine 2/B şerhi verilmesine yönelik olduğuna ve taşınmazların 2. madde kapsamında veya 2/B alanında kalmadığı anlaşıldığına göre Mahkemece bu hususlar dikkate alınarak taşınmazların 2/B ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğuna ilişkin şerh verilmesi yönündeki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı Hazine vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 28.12.2018 tarihli ve 2018/811 Esas, 2018/852 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı Hazine vekilinin vekalet ücretine yönelen temyiz itirazlarının ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın HMK'nin 373/2. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş