

Esas No: 2021/18022
Karar No: 2022/3928
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/18022 Esas 2022/3928 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/18022 E. , 2022/3928 K.Özet:
Davacı, bir taşınmaza kendi fiili kullanımda bulunduğu iddiasıyla kullanıcı şerhi verilmesi talebiyle dava açmıştır. Ancak dava reddedilmiştir. Davacı, istinaf ve temyiz yoluyla kararı değiştirme talebinde bulunmuştur ancak itirazları reddedilmiştir. Kararda, dava konusu taşınmazın daha önceki kadastro tespitinde kullanıcısının ... olarak tespit edildiği ve daha sonra da hükmen ... ... ... kullanıcı olarak belirlendiği belirtilmiştir. Davacının taşınmazı satın aldığı iddiası da kanıtlanamamıştır. Bu nedenle, mahkeme 1999 tarihinde kesinleşen kullanım kadastrosu tutanağının esas alınarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi ile taşınmazın kullanım kadastrosu tespitinin yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında geçen 10 yıllık hak düşürücü süreye dikkat çekilmiştir. Bu nedenle, kararın gerekçesi düzeltilerek, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, bu kez de davacı ... Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiş olmakla; Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım Kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 175 ada 7 parsel sayılı 1.239,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ... oğlu ...'nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, ardından hükmen taşınmazın ... ... Sevgikuran'ın fiili kullanımda bulunduğu şerhi yazılmıştır.
Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımda bulunduğu iddiasına dayanarak adına kullanıcı şerhi verilmesi talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne, kararın kaldırılarak davanın reddine ve davalılar lehine tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, bu kez de davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazla ilgili olarak düzenlenen kullanım kadastrosu tespit tutanağı 1999 tarihinde kesinleşmiş olup, bu çalışma sırasında çekişmeli 175 ada 7 parselin kullanım kadastro tutanağının beyanlar hanesinde kullanıcısı olarak ... gösterilmiş; yapılan güncelleme çalışmalarında da yine ... kullanıcı olarak tespit edilmiş ardından hükmen ... ... ... kullanıcı olarak gösterilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazın zilyetliğini ...’den 19.06.1990 tarihli senet devir ve teslim alıp, kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak 01.03.2018 tarihinde dava açmıştır. Davacının, kullanım kadastrosu tespitinden önceki hakka dayanarak hak talep ettiği ve taşınmazı ...’den satın aldığını da iddia etmediği anlaşıldığına göre mahkemece; 1999 tarihinde kesinleşen kullanım kadastrosu tutanağı esas alınmak suretiyle, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu göz önünde bulundurularak, davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de Yerel Mahkemenin ve Bölge Adliye Mahkemesinin davanın esastan reddine ilişkin kararının sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşıldığından, gerekçesinin düzeltilmesi suretiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, kararın gerekçe kısmının yukarıda yazılı şekilde değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, 59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 21,40 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
