

Esas No: 2021/9431
Karar No: 2022/4235
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9431 Esas 2022/4235 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/9431 E. , 2022/4235 K.Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmüş olan bir dava, kullanım kadastrosu sırasında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz ile ilgilidir. Davacı, taşınmazın yanlış aplikasyon sonucu orman sınırları içerisinde gösterildiğini belirterek 2/B uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerde kaldığının tespitine, Hazine adına tescili ile kullanıcısının tespitine karar verilmesini istemiştir. Kadastro mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; ise Yargıtay'ın kararı ile bozulmuştur. Yapılan incelemeler neticesinde, davanın kabulüne karar verilerek taşınmazın, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerde kaldığının tespitine karar verilmiş, ancak kadastro tespitin iptali kararına itiraz edilmiştir. Hüküm fıkrasında yapılan düzeltme ile kararın ONANMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3116 sayılı Kanun
- 3302 sayılı Kanun
- 6831 sayılı Kanun'un 2/B Maddesi
- 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. Maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu Sırasında, Tutanak Düzenlenmeyen Dava Konusu Taşınmaza, Hazine Adına Tutanak Düzenlenerek, Beyanlar Hanesine Kullanıcı Olarak Yazılması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda bozma sonrası Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
... İli Köyceğiz İlçesi Yayla Köyünde 2010 yılında 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz hakkında orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle tutanak düzenlenmemiş, davacı ... 01.07.2010 havale tarihli dilekçesiyle; taşınmazın 1993 yılında yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Kanun'la değişik 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanımında olduğu halde, yanlış aplikasyon sonucu orman sınırları içerisinde gösterildiğini belirterek, 1.594,50 m²’lik yerin 2/B uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerde kaldığının tespitine, Hazine adına tescili ile kullanıcısının ... olduğunun tespitine karar verilmesini kadastro mahkemesinden talep etmiştir.
Kadastro Mahkemesince, askı ilân süresi geçtikten sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiş; davacının temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 12.04.2011 tarihli ve 2011/1111 Esas, 2011/4255 sayılı ilamıyla; "Kadastro tespit tutanağı düzenlenmeyen davaya konu taşınmaz hakkındaki davaya bakmak görevinin genel mahkemelere ait olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, davanın somut olaya uygun olmayan gerekçe ile reddedilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu" hususlarına değinilerek karar bozulmuş; kadastro mahkemesince bozmaya uyularak, görevsizlik kararı verilmiş; asliye hukuk mahkemesince davaya devam olunarak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, kadastro müdürlüğü yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararın temyizi üzerine yapılan denetim sonucunda; Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 03.03.2014 tarihli ve 2013/ 10813 Esas, 2014/2652 Karar sayılı ilamıyla; “Kesinleşmiş orman tahdit ve 2/B tutanakları, haritaları, bu haritaların tesisine esas ölçü krokisi, ölçü ve hesap çizelgelerinin getirtilmesi, bundan sonra bilirkişiler yardımıyla mahallinde yapılacak keşifte, 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesi gereğince yapılan orman sınır düzeltme çalışmasının, kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B çalışması tutanak ve haritalarına uygun olarak yapılıp yapılmadığının araştırılması; kesinleşmiş orman kadastrosu, varsa aplikasyon ve 2/B haritaları ile Ek 4. madde gereğince düzeltilen 2/B kullanım kadastrosu sınırlarına ilişkin paftalar, ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek P-II nolu 2/B poligonunun tümü görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların konumlarının işaretlenmesi; orman kadastro haritasındaki sınır noktaları, aplikasyon haritasındaki sınır noktaları ve Ek-4 çalışmasıyla düzeltilen orman sınır noktaları, kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle bilirkişilerden denetime elverişli rapor ve harita alınarak 2/B parseli sınırı ile EK-4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sınırının çakışıp çakışmadığı; çakışmıyorsa, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 2/B sahası içinde kalıp kalmadığı kesin ve denetime elverişli şekilde saptanması” gereklerine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, fen bilirkişisi ... ... ile orman mühendisi bilirkişi Yavuz Ertoğlu tarafından tanzim olunan 22.12.2017 havale tarihli rapor ve ekindeki krokide A harfiyle gösterilen 1.586,19 m² lik alanın kadastro tespitinin iptaliyle, ayrı bir parsel numarası verilerek tarla cinsiyle 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, beyanlar hanesine taşınmazın kullanıcısının davacı ... oğlu ... olduğu hususunun şerh düşülmesine, davalı ... yönünden ise açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosu sırasında, tutanak düzenlenmeyen taşınmaza, Hazine adına tutanak düzenlenerek, beyanlar hanesine kullanıcı olarak adının yazılması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 sayılı Kanun'a göre yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile 21.05.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uygulaması vardır.
Dosya kapsamından; dava konusu A harfi ile gösterilen alanın, 1940 yılında yapılan orman tahdidi sırasında orman olarak sınırlandırıldığı, daha sonra 1993 yılında yapılan 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışarısına çıkarıldığı, devamında 2010 yılında 3402 sayılı Kanun'un EK-4. maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna başlamadan önce gerçekleştirilen 2/B paftalarının aplikasyonları sırasında yanlış aplikasyon sonucu 2/B alanı olarak değil de orman sahası olarak belirlendiği, bu nedenle kullanım kadastrosuna tabi tutulmadığı ve kadastro tutanağı düzenlenmeyerek kadastro tespiti yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda; dava konusu A harfi ile gösterilen yerin, 1993 yılında yapılan 2/B çalışması sonucunda, 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu sabit olduğuna göre, Mahkemece, taşınmazın 2/B sahası içinde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirmeyle kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “kadastro tespitinin iptaliyle” cümlesinin çıkartılarak, yerine “2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerde kaldığının tespitiyle” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine, kararın 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’un 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
