

Esas No: 2022/712
Karar No: 2022/4290
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/712 Esas 2022/4290 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/712 E. , 2022/4290 K.Özet:
Davalı tarafından kullanılan 1209 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında kendi adına tespit edilerek tapuya kaydedilmiştir. Ancak davacı, taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptali ve kendi adına tescil edilmesi için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Davacının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi, davanın esasına yönelik istinaf başvurusunun reddine ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar vermiştir. Davacının temyiz talebi Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile reddedilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca hüküm onanmıştır. Kanunlar: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 4. maddesi, 6292 sayılı Tapu Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, davacının esasa yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, Sakarya ili Kaynarca ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1209 parsel sayılı 5.500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... oğlu ...’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak, çayır vasfıyla Maliye Hazinesi adına 06.07.1999 tarihinde tespit ve 11.12.1999 tarihinde tescil edildikten ve 2009 yılında 3402 sayılı Kanun'un ek 4. maddesi kapsamında yapılan 2/ b güncelleme çalışmaları yapılıp taşınmazın yüzölçümü 5.737,93 m2 olarak belirlendikten sonra, 6292 sayılı Kanun uyarınca 26.07.2013 tarihinde ...’e satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili, müvekkili olan davacının annesi ... ...’in 2015 yılında vefat ettiğini, vefatından önce taşınmazların taksim edildiğini ve 1209 parselin davacının olduğunu, davacının yurtdışında olduğu esnada davacının izniyle taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını, ancak davalının kadastro çalışmaları esnasında taşınmazı kendi adına tespit ettirdiğini ve tapuyu aldığını ileri sürerek, davalının talebi halinde Hazineye ödenen bedelin depo ettirilmesi suretiyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın hakdüşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, davanın esasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusu yönünden, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle başvurunun kabulüne, Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 06.12.2018 tarih ve 2017/189 Esas, 2018/247 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden esasıyla ilgili olarak, davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 44.40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36.30 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
