

Esas No: 2021/8482
Karar No: 2022/4675
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8482 Esas 2022/4675 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/8482 E. , 2022/4675 K.Özet:
Davanın konusu Gebze ilçesi Dilovası Beldesi'nde bulunan orman niteliğindeki taşınmazın mülkiyeti ve sınırlaması ile ilgilidir. Davacı, taşınmazın 775 ve 2981 sayılı Kanunlar gereğince bedelsiz olarak belediyeye intikalinin tespitine ve taşınmazın orman vasfı dışına çıkarılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vererek taşınmazın Belediyeye ait olduğunu tespit etmiş ve orman sınırlamasının iptaline karar vermiştir. Ancak, Hazine vekili ve İdare vekili kararı temyiz etmişlerdir. Temyiz incelemesi sonucunda, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği, taşınmazların aynına ilişkin davaların hakem sıfatıyla görülemeyeceği ve 5272 sayılı Belediye Kanunu'nun geçici 1. maddesi ile ilgili istisna kurallarının yürürlükte olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenlerle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 3533 sayılı Kanun'un 4. maddesi
- 775 sayılı Gecekondu Kanunu'nun \"Belediyelere Arsa Sağlanması\" başlıklı 3. maddesi
-
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili ile davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 07.08.2002 tarihli dilekçesiyle, Gebze ilçesi Dilovası Beldesi ... ... Mahallesi kadastro paftasında Çerkeşli - 1 Devlet Ormanı olarak geçen, 1344, 1345 ve 1346 sayılı parsellerin kuzey ve batı bitişiğinde olan ve ekte sundukları krokide E5 ile gösterilen orman vasfındaki taşınmazın, 6831 sayılı Kanun'un 3302 sayılı Kanun'a göre yapılan uygulama sonucu orman sayıldığını, ancak bu yerine 1952 yılında mera tefrik komisyonu kararı ile orman sayılmayarak kesinleştiğini ileri sürerek, taşınmazın mülkiyetinin 775 ve 2981 sayılı Kanunlar gereğince bedelsiz olarak belediyeye intikalinin tespitine ve taşınmazın orman vasfı dışına çıkarılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, 16.12.2002 tarihli fen bilirkişi raporunda kırmızı ile boyalı 12.767,05 m2 yüzölçümlü taşınmazın mülkiyetinin Belediyeye ait olduğunun tespitine, bu kısım yönünden orman sınırlanmasının iptaline ve şerhin silinmesine, itirazı kabil olmak üzere hakem sıfatıyla karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış orman kadastrosu, 1964 yılında yapılmış arazi kadastrosu ve 22.04.1987- 22.10.1987 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen, herhangi bir sebeple sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ile bu ormanlarla evvelce sınırlaması yapılmış ormanların tümünde 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 3302 sayılı Kanun'la değişik 2/B maddesi uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
Mahkemece hakem sıfatıyla verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Şöyleki; 3533 sayılı Kanun'un 4. maddesi: ''Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir'', hükmüne amir olup taşınmazların aynına ilişkin davaların hakem sıfatıyla görülemeyecekleri açıkça düzenlemiştir.
Somut olayda; ..., Asliye Hukuk Mahkemesinde hakem sıfatıyla açtığı davada, dava konusu yaptıkları taşınmazın maki tefrik komisyonu kararının kapsamında kaldığını açıklayarak, 775 sayılı Kanun ve 2981 sayılı kanunlar gereğince orman sayılamayacağından bahisle bedelsiz olarak belediyeye intikalinin tespitini, taşınmazın orman vasfı dışına çıkarılmasını ve belediyeye bedelsiz olarak devrini talep etmiş olup, mülkiyete ilişkin bu talebin hakem sıfatıyla çözümlenmesi ve itiraz kanun yoluna tabi tutulması usul ve kanuna uygun bulunmamaktadır. Bu nedenle, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve göreve ilişkin olduğundan bu hususun Mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, 20.7.1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Gecekondu Kanununun "Belediyelere Arsa Sağlanması" başlıklı 3. maddesi, yasadaki istisna halleri ayrık ve yine kanunda belirtilen koşulları mevcut olmak kaydıyla, Hazinenin özel mülkiyetindeki ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların bedelsiz olarak ilgili belediyelerin mülkiyetine geçeceğini öngörmüştür. Ancak, anılan Kanun hükmü, 3.7.2003 tarihli 4916 sayılı Kanunun 38. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
Öte yandan, 24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5272 sayılı Belediye Kanununun geçici 1. maddesi ile de istisna kuralları getirilerek, bu ayrıcalıklar dışında kalan Hazineye ait taşınmaz malların yasada belirtilen koşulların gerçekleşmesi halinde ilgili belediyelere bedelsiz devredileceğine ilişkin düzenlemenin, 5281 sayılı Kanunun 31.12.2004 tarihli, 25687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 45/10. maddesi ile 24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Kanunun 44/7. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığı, sözü edilen düzenlemenin ise Anayasa Mahkemesinin 18.01.2005 tarih ve 2004/118-2005/8 sayılı kararı ile iptali sonucu yürürlükten kalktığı anlaşılmakta olup, sonradan yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununda ise benzer bir hükme yer verilmediğinden, bu hususlar da ayrıca göz önünde tutularak (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, E:2006/10253- K:2006/12063, T:04.12.2006) karar verilmesi gerekirken hakem sıfatıyla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
