Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3902 Esas 2022/4695 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3902
Karar No: 2022/4695
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3902 Esas 2022/4695 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/3902 E.  ,  2022/4695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Urla Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında Urla Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davacı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine vekili, mülkiyeti Hazineye ait olan ... İli Urla İlçesi ... Mahallesinde bulunan eski 489, 490, 210, 213 ve 214 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu sırasında yüzölçümlerinde, davalılar adına kayıtlı eski 209, 211 ve 212 parsel sayılı taşınmazlar lehine azalma olduğunu belirterek, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazların yenileme sonrası oluşan tapu kayıtlarının iptali ile kadastral pafta sınırlarına uyularak yüzölçümlerinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, kadastro birimine karşı açılan davanın husumet yönünden reddine, ... İli Urla İlçesi ... ... mevkii 310 ada 1 (eski 209) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 18803,48 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 2 (eski 210) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 19231,52 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 4 (eski 489) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 29435,16 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 5 (eski 213) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 27636,09 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 6 (eski 211) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 37781,51 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 7 (eski 214) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 41850,61 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 8 (eski 490) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 9514,05 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 3 (eski 212) parselin uygulama kadastro tutanağındaki tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacı Hazine vekilinin istinaf talebinin vekalet ücretine yönelik olarak kabulüne, Urla Kadastro Mahkemesinin kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabul kısmen reddine, kadastro birimine karşı açılan davanın husumet yönünden reddine, ... İli Urla İlçesi ... ... mevkii 310 ada 1 (eski 209) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 18803,48 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 2 (eski 210) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 19231,52 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 4 (eski 489) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile, teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 29435,16 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 5 (eski 213) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile, teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 27636,09 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 6 (eski 211) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 37781,51 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 7 (eski 214) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.04.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 41850,61 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 8 (eski 490) parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 27.4.2017 tarihli raporları eki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 9514,05 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, 310 ada 3 (eski 212) parselin uygulama kadastro tutanağındaki tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 31/Son maddesi gereğince takdiren 500,00 TL vekalet ücretinin davacı Hazineden alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ...'e verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır.
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, uygulama kadastrosu sırasında, Urla İli ... Köyü çalışma alanında ve tapuda Hazine adına kayıtlı, eski 210 parsel sayılı 19.152,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 310 ada 2 numarasıyla ve 17.842,19 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 213 parsel sayılı 27.360,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 310 ada 5 parsel numarasıyla ve 26.317,50 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 214 parsel sayılı 40.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 310 ada 7 parsel numarasıyla ve 31.417,60 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 489 parsel sayılı 28.960,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 310 ada 4 parsel numarasıyla ve 27.814,38 m2 yüzölçümlü olarak, eski 490 parsel sayılı 8.960,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 310 ada 8 parsel numarasıyla ve 6.041,81 metrekare yüzölçümlü olarak, davalılar adına kayıtlı, eski 209 parsel sayılı 18.720,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 310 ada 1 parsel sayılı numarasıyla ve 18.716,41 yüzölçümlü olarak, eski 211 parsel sayılı 37.760,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 310 ada 6 parsel numarasıyla ve 36.056,41 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 212 parsel sayılı 17.280,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 310 ada 3 parsel numarasıyla ve 17.287,30 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
    Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
    Yenileme kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Yenileme kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosu ile yenileme kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli ... fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto haritaları, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, yine varsa yenileme kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar, dava konu taşınmazlara ilişkin olarak tesis ve yenileme kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgeler getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasındadeğişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı,sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak yenileme kadastrosunu denetlemesi istenmeli; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat, hesap, ölçü hatası veya sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, yenileme kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, yenileme kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "yenileme tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bu raporun eki olacak haritalarda, birincisi ... fotoğrafı üzerinde, ikincisi ise ortofoto (bulunmadığı takdirde uydu fotoğrafı) üzerinde tesis kadastrosu paftası ile yenileme kadastrosu paftası çakıştırılmış bulunmalı, ayrıca her biri yönünden çakıştırmalardan bir tanesinin ada bazında, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve yakın komşularını gösterir şekilde olmalıdır. Teknik bilirkişi haritasında, yenileme kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken, yenileme kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının yenileme kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda, 28.04.2017 tarihli kök rapor ve 17.01.2018 tarihli ek raporla, dava konusu taşınmazların ilk tesis kadastro paftası, zemin durumu ve uygulama kadastrosu sonrasındaki sınırları karşılaştırıldığında; davalı ... adına kayıtlı 310 ada 3 parselin (eski 212 parsel) dışında, dava konusu edilen tüm taşınmazların uygulama kadastrosu sonunda belirlenen sınırlarının tesis kadastrosundan farklı ve hatalı olduğu, dava konusu taşınmazların 28.04.2017 tarihli rapor ekindeki krokide gösterilen sınırlar esas alınmak suretiyle tescil edilmesi halinde 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan çalışmanın yasa ve yönetmeliklere uygun olacağı belirtilmiştir. Mahkemece, bahsi geçen bilirkişi raporu uyarınca, 310 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yapılan 22/a çalışmasının doğru olduğu belirtilmiş ise de bu görüşe katılma olanağı yoktur. Şöyle ki, raporda, taşınmazın tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığı ve tesis kadastrosu sırasında taşınmazlarda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığı ayrıntılı, gerekçeli ve denetimine açık olacak şekilde açıklanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemesince, aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesine rağmen davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçeli kararda belirtilmiş olmasına rağmen, hükümde, davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ile ilgili fıkra yazılırken, maddi hata nedeni ile yeniden davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı Hazine vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş