

Esas No: 2021/16598
Karar No: 2022/4692
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16598 Esas 2022/4692 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/16598 E. , 2022/4692 K.Özet:
Davacı, dava konusu taşınmazın kullanım kadastrosunda davalı olarak gösterildiğini ancak kendisinin tek katlı bir gecekondu bulundurduğunu ve taşınmazın vergilerini ödediğini dile getirerek kullanıcı şerhinin iptal edilmesini istemiştir. Asli müdahil ise taşınmazın fiili kullanıcısının davacı vekil edeni olduğunu, taşınmazı 15 yıldır kullandığını ve beyanlar hanesine vekil edeninin adının yazılmasını talep etmiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş ancak tanık ifadeleri davacının taşınmazı kullandığını göstermiştir. Bu nedenle, Mahkeme kararı yanlış olarak davanın reddine karar vermiştir ve karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 5831 sayılı Yasa'yla 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek 4. Madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucunda, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 163 ada 1 parsel sayılı 542,06 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırlan dışına çıkanldığı ve bahçe olarak ... oğlu ...’nun kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Maliye Hâzinesi adına tespit edilmiştir. Davacı taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Asli müdahil, aynı iddialar ile davaya müdahil olmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş bu kez davacı vekili ile asli müdahil vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Davacı ..., dava konusu 163 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, kullanım kadastrosu sırasında kullanıcı isminin davalı ... olarak gösterildiğini, taşınmazın vergilerinin kendisi tarafından ödendiğini, taşınmazın üzerinde tek katlı bir gecekondu bulunduğunu ve 2004 yılından beri kendi kullanımında olduğunu açıklayarak, taşınmaz üzerindeki kullanıcı şerhinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davacının taşınmazda zilyetliği varsa bunu kanıtlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Asli müdahil ... vekili, dava konusu yerin gerçekte fiili kullanıcısının vekil edeni olduğunu, vekil edeninin dava konusu yeri 08.08.2000 yılında dava dışı Hüsniye Kızıltoprak'tan satın aldığını, dava konusu yere 15 yıldır vekil edeninin zilyet olduğunu belirterek, taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcı olarak vekil edeninin adının yazılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine, hükme karşı davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre asli müdahil vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, 5831 sayılı Yasa'yla 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek 4. maddesine dayalı zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, kullanım kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 163 ada 1 parsel sayılı 542,06 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bahçe olarak ... oğlu ...'nun kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davanın reddine karar verilmiş ise de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, Mahkemece 06.01.2017 tarihinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanığı Tarkan İvgin; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede müteahhitlik yaptığını, taşınmazın davacı ... tarafından dikenli tellerle çevrildiğini görünce kendisine tapusunu aldı ise ilgilenmek istediğini söylediğini, konuşmanın 2008 yılında geçtiğini, 15 senedir dava konusu bölgede olduğunu, öncesine dair bir bilgisinin olmadığını, tahta barakayı davacının yaptığını bildiğini, davacının inşaatlarından kum aldığını, davalıyı tanımadığını beyan etmiştir. Yine yine davacı tanığı Necmettin Özdemir, taşınmazı 15 yıldır davacının kullandığını, davacının dava konusu taşınmazı ... Ekici’den satın aldığını davacının anlatımı ile bildiğini, davalıyı ise tanımadığını dile getirmiştir.
Öte yandan asli müdahil tanığı ..., taşınmazı 20 yıldır ...’in kullandığını bildiğini, sonrasında taşınmazın 2003'lü yıllarda davacıya satıldığını, o tarihten beri davacının kullandığını, taşınmazın etrafındaki çitleri ve barakayı davacının yaptığını, 30 yıldır dava konusu bölgede olduğunu ifade etmiştir. Asli müdahil tanığı ... ... ise, ...’in dava konusu taşınmazı satın aldığını söylemiş; diğer asli müdahil tanığı ... da 2000'li yıllarda ...’in dava konusu yeri satın aldığını, sonrasında kullanması için davacıya verdiğini beyan etmiştir.
Davalı ise yargılama sürecinde tanık dinletmemiştir.
Yukarıda açıklanan tanık beyanlarına göre, dava konusu taşınmazı davacının kullandığını ispatlanmıştır. Yine, davacı tarafından dosyaya sunulan, ecrimisil ihbarnamesi de 28.05.2006-02.04.2009 tarihleri arasında, dava konusu taşınmazda davacının işgalci olmasından dolayı düzenlenmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında, davalının dava konusu taşınmazda kullanımının olmadığı ortadadır.
O halde, Mahkemece, davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi yanlış olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 20.05.2021 tarihli ve 2021/567 Esas, 2021/1130 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine ve 59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 21,40 TL'nin temyiz eden asli müdahilden alınmasına 18.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
