

Esas No: 2022/1770
Karar No: 2022/4666
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1770 Esas 2022/4666 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/1770 E. , 2022/4666 K.Özet:
Davacı, sahip olduğu taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiğini belirterek düzeltilmesini talep etmişti. Mahkeme, yapılan incelemenin ardından taşınmazın yüzölçümünün 465,53 metrekare olduğunu tespit etmiş ve kayda da bu şekilde geçirilmesine karar vermişti. Ancak Hazine tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucu Yargıtay 16. Hukuk Dairesi kararı bozdu ve davanın dinlenebilmesi için taşınmazda kullanım kadastrosu yapılması gerektiğine dikkat çekti. Bu nedenle Mahkeme, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili davanın reddine karar verdi.
Kanun maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- 6292 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Arasındaki İşbirliği Hakkında Kanun
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucunda, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1902 ada 1 parsel sayılı 185,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Mecit ...'in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tescil edildikten sonra 25.09.2014 tarihinde davacı ...'a 6292 sayılı Yasa gereği satışından yoluyla intikal etmiştir.
Davacı asıl ..., taşınmazın 500 m2 olması gereken yüzölçümünün eksik şekilde 185,55 m2 olarak tespit edildiğini belirterek bu hususun düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 1902 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davacıya geçtiği, bilirkişi rapor ve krokisine göre etrafında yol olmadığından ve hesaplamaya göre 465,53 metrekare olduğu tespit edildiğinden davacıya ait tapu kaydının yüzölçümünün bu miktar olan 465,53 metrekare olarak düzeltilmek suretiyle bu şekilde davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2015/18222 Esas ve 2018/447 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamında "davanın 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında paftasında yol olarak bırakılan bölüme ilişkin olduğu, açılacak bu tür davalarda, çekişmeli taşınmazın öncesi 2/B parseli olarak Hazine adına tapuda kayıtlı bulunduğu için, taşınmazın öncelikle Hazine adına tescili ile beyanlar hanesine kullanıcı ve/veya muhdesat şerhi verilmesi gerekli olduğu halde, bu husus göz ardı edilerek çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı adına kayıtlı bulunan 1902 ada 1 parsele eklenmesi suretiyle Hazine'nin 6292 sayılı Yasa gereğince satış imkanı da bertaraf edilecek şekilde karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğuna" işaret edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, dava konusu parselin bilirkişi kroki ve raporuna göre 465,53 metrekare olarak davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine bu yerin davacı ...'ın kullanımında olduğunun yazılmasına karar verilmiştir. Anıma hüküm de davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2018/4752 Esas ve 2021/2163 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamında özetle; kural olarak bozma ilamına uyulmakla lehine bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmesi gerektiği, ancak maddi hataya dayalı bozma ilamınun bu durumunu istisnası olduğu ifade edilerek kullanım kadastrosu sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen, başka bir ifade ile kullanım kadastrosuna tabi tutulmayan taşınmazlarla ilgili davanın dinlenebilmesi için idareye başvurularak taşınmazda kullanım kadastrosu çalışması yapılmasının sağlanması gerektiğine dikkat çekilmiş; somut olayda davanın, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen ve yol olarak haritasında gösterilen taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin olduğu anlaşıldığından Mahkemenin, idare yerine geçerek kullanım kadastrosu yapmasının mümkün bulunmadığına ve taşınmazın öncesi orman olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece anılan bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve Mahkemece bozma ilamı gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 18.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
