

Esas No: 2022/699
Karar No: 2022/4801
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/699 Esas 2022/4801 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/699 E. , 2022/4801 K.Özet:
Kozan ilçesi köyünde bulunan bir taşınmazın tapu kaydı üzerindeki uyuşmazlık nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi, önceki mahkeme kararını kaldırarak davanın ön şart yokluğundan usulden reddine karar vermiştir. Davacılar, taşınmazın Hazine tarafından değil kendileri tarafından kullanıldığını ve 2/B vasfında olmayan Hazineye ait tarım arazilerinin kullanıcılarına satın alma imkanının getirildiğini savunmuştur. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacıların iddiasını kabul etmemiş ve davanın reddine karar vermiştir. Kararda, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 6292 Sayılı Kanun'un 12. maddesi, 6100 Sayılı HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi ve 370. maddesi gibi kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalılar ... ve diğerleri vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın ön şart yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, Adana ili Kozan ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 21 parsel sayılı 59.508,52 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sütununda, taşınmazın 18, 19 ve 20 nolu parsellerin tapu kaydındaki miktar fazlasından oluştuğu, bu miktar fazlası devlet ormanı olarak verilmiş ise de 1993 yılında köye gelen 79 nolu orman kadastro komisyonunca 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi hükümlerine göre ifrazen ayrılan bu yerin tarıma ve ziraate elverişli yer olarak ... adına orman dışına çıkarıldığı belirtilerek, tarla vasfıyla ... adına 30.05.1994 tarihinde tespit ve 09.12.1994 tarihinde tescil edildikten sonra, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, 24.07.2009 tarihinde 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 16.02.2011 tarihinde ise ... kızı ... ..., ... evlatları ..., ..., ..., ... ... ile ... kızı ... ... ... evlatları ..., , ..., ve ... kullanımında olduğu şerhi yazılmış ve bilahare, 6292 Sayılı Kanun uyarınca taşınmazın tamamı çeşitli hisse oranlarıyla 24.09.2013 tarihinde ... Kızı ... ve ... kızı ...’e, 25.09.2013 tarihinde ... oğlu ...’e, 02.10.2013 tarihinde ... oğlu ...’e, 07.10.2013 tarihinde ... oğlu ...’e ve 14.04.2014 tarihinde ... kızı ...’e satılarak bu kişiler adına tescil edilmiş ve daha sonra Ummuhan ...’ün 26.01.2016 tarihinde vefatı üzerine hissesi 29.03.2016 tarihinde ... kızı ... ve ... oğlu ...‘e intikal etmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları vekili, 118 ada 21 parselin 2014 yılına kadar tapuda Hazine adına kayıtlı olduğunu, müvekkilleri olan davacıların taşınmazı 60 - 70 yılı aşkın süredir kullandığını, kullanım dolayısıyla Hazineye ecrimisil ödendiğini, 6292 sayılı Kanun' la sadece 2/ B arazilerinin satışının düzenlenmediğini, kanunun 12. maddesi ile 2/B vasfında olmayan Hazineye ait tarım arazilerinin de kullanıcılarına 2/B arazileri ile aynı koşullarda satın alma imkanının getirildiğini, davacıların 15.10.2012 tarihli dilekçe ile ecrimisilini yatırdığı kısmı almaya hazır olduğunu belirterek satın almaya ilişkin mal müdürlüğüne başvuru yapmasına rağmen bu başvuruya yanıt alamadıklarını, taşınmazın 07.11.1994 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında davalılar adına yazıldığını, bu hususun 2012 yılında davacılar tarafından öğrenilmesi üzerine delil tespiti amacıyla sulh hukuk mahkemesinde 2012/714 Esas sayılı davaya konu edildiğini, ancak görevsizlik kararı verildiğini, olaya 6292 sayılı Kanun uygulanarak dvacıların haklı başvurularının sonuçlandırılması gerektiğini, taşınmazın davalılar adına devrinin yapıldığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına payları oranında tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış ve 06.04.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, bilirkişi raporunda belirlenen B1 (5.017,56 m2) ve B2 (4.5376,80 m2) ile gösterilen kısmın davalılar adına tapu kaydının iptali ile davacılar adına müştereken tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, Adana ili Kozan İlçesi ... Mahallesi 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine haricindeki davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline, davalı Hazinenin dava konusu taşınmazda malik sıfatı olmadığından, davalı Hazine aleyhine açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün karşı davalılar ... ve diğerleri vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, davalı ... vekili ile bir kısım davalılar ... (... oğlu), ..., ... ..., ..., ... ve ... vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi gereğince, Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/225 Esas. 2019/295 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın ön şart yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 21.40 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
