

Esas No: 2021/17034
Karar No: 2022/5063
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/17034 Esas 2022/5063 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/17034 E. , 2022/5063 K.Özet:
Dava, kullanım kadastrosuna itiraz konusuna ilişkindir. İlgili taşınmazlar kadastro tutanağında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış ve bahçe olarak tescil edilmiştir. Daha sonra bu taşınmazlar 6292 sayılı Kanun uyarınca Belediye Başkanlığına satılmıştır. Davacılar ise müşterek miras hukukuna dayanarak bu taşınmazlar hakkında dava açmışlardır. İlk derece mahkemesinde davaları reddedilmiş, istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Ancak, temyiz itirazları sonucunda 1894 ada 15 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak kullanıcı şerhine yönelik bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır. Kanun maddelerine ilişkin detaylı bilgi ise şu şekildedir: 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi, 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunun Ek 4. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1894 ada 15, 17, 26 parsel sayılı sırasıyla 273,34, 2.325,30 ve 421,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1894 ada 15 parselin 30 yıldan beri ... ... Sucuoğlu'nun, 1894 ada 17 parselin üzerindeki 2 katlı kargir ev ile birlikte 35 yıldan beri ve 1894 ada 26 parselin ise 35 yıldan beri ... oğlu ...'nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Söz konusu taşınmazlar bilahare 6292 sayılı Kanun uyarınca ... Belediye Başkanlığına satılarak dava tarihinden önce 16.01.2014 tarihinde ... Belediyesi adına tapuya tescil edilmiştir.
Sonrasında (yargılama sırasında) ise 6292 sayılı Kanun uyarınca, 1894 ada 17 parsel sayılı taşınmaz 07.08.2014 tarihinde ...'na, 1894 ada 26 parsel saylı taşınmaz ise 09.07.2014 tarihinde ...'e satılırak bu kişiler adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları, dava konusu taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve tüm taşınmazlarda mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Davacı ... ve arkadaşları vekilinin çekişmeli 1894 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, anılan parseller hakkındaki hükmün onamasına karar verilmiştir.
2) Davacı ... ve arkadaşları vekilinin çekişmeli 1894 ada 15 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Dairemizce ve öncesinde Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince istikrar bulan uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanun'un Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışmasının kesinleşmesi ve akabinde taşınmazın maliki olan Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun uyarınca kullanıcısı ya da kullanıcısının muvafakati ile diğer kişilere satılması ve kişiler adına tapu kaydı oluşması halinde bu taşınmazlar hakkında kullanıcı şerhine yönelik olarak açılmış ya da açılacak davaların dinlenemeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, Hazine tarafından belediyeye dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca devredildiği, anılan maddenin 2. bendinde, “hak sahipleri ve mevcut hakları da belirtilmek suretiyle ...” devrin yapılacağının düzenlendiği, 7. bendinde ise “Devralan İdareler devraldıkları taşınmazları; hak sahiplerinin talebi üzerine fiili durumuna uygun olarak ifraz edilmek suretiyle müstakil parsel veya paylı olarak, üzerinde çok katlı bina bulunan taşınmazlarda ise kat mülkiyeti tesisi suretiyle, bunun mümkün olmaması hâlinde paylı olarak hak sahipleri ile bunların kanuni veya bu Kanun'un yayımı tarihinden önce yapılmış olan akdî haleflerine tabi oldukları mevzuatına göre bu Kanun'da belirtilen satış ve ödeme koşullarını da dikkate alarak rayiç bedel üzerinden doğrudan satabileceği gibi; hak sahipleri taşınmazı doğrudan satın almış olsaydı Hazineye ödeyeceği bedeli devralan idarelere ödemeyi kabul etmesi hâlinde, taşınmaz kendisine ait kabul edilerek hakları karşılanmak kaydıyla devir alan idarelerin kendi projelerinde ve mevzuatlarına göre değerlendirebileceği, üzerinde yapı ve eklentileri bulunan proje alanında kalan taşınmazların üzerindeki yapılar için; o yıla ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı birim fiyatlarından eksik imalat bedeli ve yıpranma payı düşüldükten sonra kalan bedelin ödeneceği ya da bu bedelin, devralan idareler tarafından gerçekleştirilen projeler kapsamında hak sahiplerine verilecek taşınmazların bedelinden mahsup edileceği, bu durumda hak sahipleri, bu hakların dışında taşınmazların doğrudan satış hakkından yararlanamayacakları” hükmünün getirildiği anlaşılmaktadır.
Diğer yandan temyiz ya da karar düzeltme incelemesi için Dairemizde benzer ihtilafları içeren dosyaların bulunduğu 2021/5943 Esas sayılı dosya üzerinden Dairemizce; ... Belediyesine yapılan bu satışların mahiyeti (malik Hazine tarafından proje kapsamında devredilip devredilmediği) hakkında bilgi ve kayıtların getirtilmesi hususu Mahkemesinden yazı ile istenildiği, bunun üzerine; ... Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından verilen 01.12.2021 tarihli cevabi yazıda; ... Mahallesi de dahil olmak üzere Belediye sınırları kapsamında olan ve isimleri belirtilen mahallelerde bulunan 2B niteliğindeki taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının olurları ile proje alanında kalan ve uygun görülenlerin Emlak Vergi Değerleri üzerinden Belediyeye devirlerinin yapıldığını, daha sonra devredilen taşınmazların 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi kapsamında hak sahiplerine satışı 10.01.2014 tarihli 2014/9 sayılı ... Belediyesi Encümen Kararıyla uygun görüldüğü bildirilmiştir.
Yukarı yapılan açıklamalar ışığında; dava konusu taşınmazın, 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca Hazineye ait satış yetkisini de içeren şekilde ... Belediyesine devredildiği sabittir. Belediye Encümen kararıyla bu taşınmazların kullanıcılarına satışına karar verildiğine göre, Hazine tarafından yapılan bu mülkiyet devrinin gerçek kişilere yapılan satış işlemi gibi düşünülmemesi gerekir. Mahkemece, eldeki davada, taşınmazın mülkiyeti hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, davanın kullanıcı şerhine yönelik bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmek üzere hükmün anılan taşınmaz yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle, Davacı ... ve arkadaşları vekilinin çekişmeli 1894 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile anılan parsellere ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle, davacı ... ve arkadaşları vekilinin çekişmeli 1894 ada 15 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının anılan parsel ile ilgili bölüm yönünden KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün anılan taşınmaz yönünden 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine 30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
