Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1218 Esas 2015/1337 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1218
Karar No: 2015/1337
Karar Tarihi: 26.05.2015

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1218 Esas 2015/1337 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/1218 E.  ,  2015/1337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    1-Sanık ..."ün katılana, vereceği küspe karşısında bir miktar borç para verdiği, katılandan verdiği paranın karşılığı olan küspenin tamamını alamadığı, bunun üzerine diğer sanık ..."le birlikte kalan borcuna karşılık, imza ve miktar kısımları dolu, diğer kısımları boş suça konu bonoyu, tarih kısmını borç ilişkisinin doğduğu yıl olan 2007 yılı yerine 2004 yılı olarak doldurdukları ve icra takibine konu ettikleri şeklinde iddia edilen somut olayda; sanık ..."ün aşamalarda değişmeyen savunmalarında, suça konu bononun eksik kısımlarını kendisinin doldurduğunu, küspe fiyatlarındaki artış nedeniyle zararının karşılanması için düzenleme ve vade tarihi olarak 2004 yılını yazdığını belirtmesi karşısında; sanıklar hakkında, bononun tanzim tarihini değiştirdikleri konusunda savunmaları aksine mahkumiyetlerine yeterli delil elde edilemediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de; sanıkların üzerine atılı eylemin, sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nun 209/1. maddesinde düzenlenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı, öncelikle yüklenen suçun takibi şikayete bağlı bir suç olup şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, 5271 sayılı CMK"nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca suçun uzlaşma kapsamında olduğu anlaşıldığından anılan maddeler uyarınca uzlaştırma hususunun değerlendirilmesi, uzlaştırmanın gerçekleşmemesi durumunda, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.03.1989 gün ve 1/2 sayılı kararında öngörüldüğü üzere, yüklenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yazılı delille ispatı zorunlu olup, HMK"nun cevaz verdiği ayrık durumlar dışında tanıkla ispatının olanaklı olmadığı gözetilerek delillerin buna göre araştırılıp tartışılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yetinilerek suç vasfının tayininde de yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş