

Esas No: 2021/6252
Karar No: 2022/5364
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6252 Esas 2022/5364 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/6252 E. , 2022/5364 K.Özet:
Taşınmazın orman vasfı taşıdığı gerekçesiyle davalı Hazine lehine tescil edildiği ancak davacı vekilinin taşınmazda zeytin ağaçları diktiği ve kendisinin ilgilendiği iddiasıyla zilyetlik davası açtığı, ilk derece mahkemesince davacının lehine karar verildiği ancak istinaf sonrasında davanın reddedildiği belirtilmektedir. 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sonucu taşınmazın Hazine adına tescil edildiği ve daha sonra Devlet ormanı olarak kullanılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edildiği ifade edilmektedir. 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri hakkında açıklama yapılmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti, Beyanlar Hanesine Şerh Verilmesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı taraflar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli taşınmazı bulunduğu yerde 22.02.1997 tarihinde ilan edilip 23.08.1997 tarihinde kesinleşen orman tahdit ve 2/B uygulaması ile 2010 yılında 3402 sayılı Yasa ek 4. maddeye göre yapılan kullanım kadastrosu mevcuttur.
Davacı vekili, davaya konu 2331 ada, 15 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan çalışmalarda Hazine adına tespit gördüğünü, ancak kadastro tutanağında "taşınmazın hiç kimsenin kullanımında olmadığı, eylemli orman haline dönüştüğü, kullanıcı bulunmadığından ağaçlık niteliğinde Maliye Hazinesine tespiti yapıldığı" şeklinde şerh düşüldüğünü, kadastro çalışmaları sonuçlarının 27.07.2010 tarihinde askıya çıkarıldığını ve 27.08.2010 tarihinde kesinleştiğini, vekil edeninin askı ilan süresi içerisinde haberdar olmaması nedeniyle Kadastro Mahkemesine itiraz edemediğini, Kadastro Müdürlüğünce anılan taşınmaz ile ilgili kullanıcısı olmadığı ve ağaçlık niteliği ile yapılan tespitin gerçek durumu yansıtmadığını, vekil edeninin taşınmazdaki zilyetliği, önceki zilyet Hüsamettin Yıldırım varislerinden 12.04.2010 tarihli Zilyet ve Tasarrufa Dayalı Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile 80.000,00 TL'ye satın aldığını ve taşınmaza zeytin ağaçları diktiğini ileri sürerek; mülkiyeti davalı Hazineye ait olan 2331 ada 15 parsel sayılı taşınmazda ağaçlık vasfı ile yapılan tespitin iptali ile kadastro tespit tarihi itibariyle vekil edeninin zilyet ve kullanıcı olduğunun ve üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının vekil edenine ait olduğunun tespitine ve bu hususun tapunun beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın fiilen orman vasfı taşıdığı için ... Valiliği Milli Emlak Müdürlüğünce Devlet ormanı olarak kullanılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edildiğini, Devlet ormanlarının özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalı ... İdaresi vekili, davaya bakmada görevli mahkemenin Kadastro Mahkemeleri olduğunu, davanın askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılması gerektiğini, davanın görev yönünden usulden reddi gerektiğini, taşımazın kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında eylemli orman vasfı ile tespit edildiğini, buna istinaden orman işletme müdürlüğünce ... Valiliğinden eylemli orman tespiti yapılan parsellerin tahsisinin talep edildiğini, ilgili parsellerin Gebze Emlak Müdürlüğünce 06/05/2011 tarih ve 363 sayılı Olur ile orman olarak kullanılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis işleminin onaylanmış olduğunun tespit edildiğini, tahsisi onaylanan parsellerin tahsisli taşınmaz teslim ve tesellüm tutanağı ile teslim alındığını, dava konusu taşınmazın fiilen orman vasfı taşıdığı için ... Valiliği Milli Emlak Müdürlüğünce Devlet ormanı olarak kullanılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edildiğini, bu sebeple Devlet ormanlarının özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazı davacının 10 yıl önce satın aldığı, satın almadan önce taşınmazın kiraz bahçesi olarak kullanıldığı, davacının satın aldıktan sonra zeytin ağaçları diktiği ve kendisinin ilgilendiği, taşınmazın orman vasfının olmayıp tarım arazisi olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile davaya konu 2331 ada, 15 parsel sayılı tapu kaydının iptali ile ağaçlık vasfı ile hazine adına tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca hazine adına Orman sınırları dışarısına çıkartılmıştır" ve "parsel üzerindeki zeytin ağaçlarının Mecit oğlu, 10.05.1966 doğumlu ...'a ait olup, ...'ın kullanımındadır" şerhlerinin yazılmasına karar verilmiştir.
Anılan hükme karşı taraflar vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına 06.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
