Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16424 Esas 2022/5466 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16424
Karar No: 2022/5466
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16424 Esas 2022/5466 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/16424 E.  ,  2022/5466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabul kısmen reddine dair kararın davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri ile bir kısım müdahillerden ... mirasçıları vekili ile müdahil ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.01.2021 tarihli ve 2020/8471 Esas, 2021/415 Karar sayılı ilamı ile 492 ada 1 ve 491 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden onanmasına, 492 ada 2, 3, 3/A, 4, 19 ve 491 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar açısından hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Asli müdahil ..., ... ve arkadaşları ile müdahil ... tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi,gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece müdahillerin davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, diğer yönlerden yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın da karar vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, dayanılan tüm tapu kayıtlarının tedavülleriyle getirtilerek kapsamının belirlenmesi; yöredeki tüm tahdit evrakları ile birlikte en eski tarihli memleket haritaları ve ... fotoğrafları getirtilerek çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi; orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde mera araştırması yapılması ve mera niteliğinde olmadığı belirlenmesi halinde ise kişiler yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak, 3402 sayılı Kanun'un 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 491 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla müdahil ... mirasçıları adına, 492 ada 3 sayılı parselin (A) harfiyle gösterilen 9.137,60 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tarla vasfıyla müdahil ... adına, 491 ada 3 ve 492 ada 1 sayılı parsellerin tarla vasfıyla davacı ... adına, 492 ada 2, 4, 19 ve 3 sayılı parselin (A) harfi ile işaretlenen alan haricinde kalan 26.013,01 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tarla vasfıyla 1/2'şer hisseyle davacı ... ve müdahil ... mirasçıları adına tapuya tesciline, müdahil ...’ın talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri ile bir kısım müdahillerden ... mirasçıları vekili ile müdahil ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.01.2021 tarih ve 2020/8471 Esas, 2021/4158Karar sayılı ilamı ile hükmün 492 ada 1 ve 491 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden onanmasına, 492 ada 2, 3, 3/A, 4, 19 ve 491 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar açısından bozulmasına karar verilmiş, Yargıtay ilamına karşı asli müdahil ..., ... ve arkadaşları ile müdahil ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre, asli müdahil ... vekilinin, dava konusu 492 ada 3 parsel hakkındaki bozma ilamına yönelik, yerinde olmayan ve HUMK'un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Asli müdahil ..., ... ve arkadaşları vekilinin, 491 ada 2 parsel sayılı taşınmaza hakkındaki bozma ilamına yönelik karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince;
    Mahkemece, dava konusu 491 ada 2 parsel sayılı taşınmazın asli müdahil ...'in dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı ve zilyetliğinin olduğu gerekçesi ile davasının kabulüne ve ... ölmüş olmakla taşınmazın miras payları oranında mirasçıları adına tesciline karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüş, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur.
    Şöyle ki; müdahil ... mirasçıları tarafından dayanılan ve çekişmeli parseli kapsadığı belirlenen Kasım 1953 tarih 21 nolu tapu kaydında, taşınmazın sınırları doğu ve güney: eski Oğulduruk yolu, batı: Bodamas çayı ile müdeabih tarla arasında kalan değirmen yolu, kuzey: Karakutlu Dedesi yolunun 150-250 metre aşağısı ile mahdut olarak gösterilmiş olup, sözkonusu tapu kaydı da sınırları itibariyle genişletilmeye elverişli ve birbirini kesmeyen sınırlar ihtiva ettiğinden bu parselin tapu kaydı kapsamında kaldığının, tapunun buraya ait olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır. Müdahiller aynı zamanda zilyetliğe dayanmış ve dava konusu taşınmazın mahkeme kararı ile orman sınırı dışına çıkarıldığını ileri sürmüşlerdir. Dava dilekçelerine ekli Kadastro Mahkemesinin 2000/1 Esas, 2000/1 Karar sayılı ilamında dava konusu taşınmazın sınırında bulunan 2006-2007-2008 orman sınır noktaları ile çevrili alanın orman tahdit çalışmalarının iptali ile bu alanın orman sınırları dışında bırakılmasına karar verildiği, 11.10.2000 tarihinde temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği,ancak bu davanın genel mahkemeden görevsizlik kararı ile aktarılan tahdide itiraz davası olduğu, davacının tescil talebi ile ilgili kısmın Asliye Hukuk Mahkemesinde kaldığı anlaşılmış ise de; tescil davasında yapılan yargılama sonucu bir karar verilip verilmediği, verilmişse bu taşınmaz ise dava konusu taşınmazın aynı taşınmaz olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
    O halde Mahkemece davacıların dayandıkları Kadastro Mahkemesinin 2000/1 Esas, 2000/1 Karar sayılı dava dosyası ile bu dosyanın tefrik edildiği Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyası getirtilerek eldeki dosyada davalı olan taşınmazla aynı taşınmaz olup olmadığının belirlenmesi için fen, ziraat, orman ve mahalli bilirkişi ve tarafların göstereceği tanıklar eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, her iki dosyadaki taşınmazın da aynı taşınmaz olup olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen kararın kesin hüküm teşkil edip etmediği tartışılmalı, Asliye Hukuk Mahkemesinde yargılama yapılıp esasa ilişkin bir karar verilmedi ise, bu sefer dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesinde orman sınırları dışında bırakılmasına karar verilen yer olup olmadığı belirlenmeli, dava konusu taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğu saptanırsa asli müdahil ... yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi için tescil davasının açıldığı tarihten 20 yıl önceki ... fotoğrafları bulunduğu yerden getirtilerek fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafı ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; ... fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar - ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ayrıca, keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar- ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği ilgili tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı; iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asli müdahil ... vekilinin dava konusu 492 ada 3 parsel hakkındaki bozma ilamına yönelik karar düzeltme talebinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asli müdahil ... mirasçılarının 491 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki bozma ilamına yönelik karar düzeltme talebinin, 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 442/3. maddesi gereğince kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.01.2021 tarihli ve 2020/8471 Esas, 2021/415 Karar sayılı bozma ilamının son paragrafının kaldırılmasına, 491 ada 2 parsel yönünden verilen hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca değiştirilen gerekçe ile BOZULMASINA, HUMK'un 442. maddesi uyarınca (6100 Sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi gereğince 1086 Sayılı HUMK'un 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 660,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen müdahil ...'den alınarak Hazineye irad kaydına, 123,60 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 44,70 TL’nin karar düzeltme isteyen müdahil ...'den alınmasına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyen asli müdahil ... mirasçılarına iadesine, 07.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş