Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/3856 Esas 2022/5751 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3856
Karar No: 2022/5751
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/3856 Esas 2022/5751 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/3856 E.  ,  2022/5751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı ... ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... ... mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarihli ve 2017/4248 Esas, 2020/2365 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Müdahil davacı ... mirasçıları vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, ... Köyü 746 parsel sayılı 7330 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ... adına tespit edilmiş, itirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacılar ... ... ve arkadayları vekili tapu kaydına dayanarak dava açmış, yargılama sırasında ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ... ve müştereklerinin davasının reddine, müdahil davacı ...’ın davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 746 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.070,90 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ... mirasçıları adına, (B), (C), (D) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... ve müşterekleri vekili ile davalı ... ... mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarihli 2017/4248 Esas, 2020/2365 Karar sayılı ilamıyla özetle; Mahkemece; davalı ve öncüllerinin çekişmeli taşınmaz üzerinde Medeni Kanun’un yürürlüğe girdiği 1926 yılından önce 10 yılı aşkın süre ile aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla zilyetliğinin sürdüğü, malik sıfatıyla süren zilyetliklerinin Medeni Kanun’un yürürlüğünden sonra ve kadastro tespitine kadar kesintisiz olarak devam ettiği, bu suretle Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddeleri gereğince davacı ... ve müştereklerinin dayanağını oluşturan ve uygulama yeteneği bulunmayan tapu kayıtlarının hukuki kıymetini kaybettiği, katılan ve davalı taraf yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, bu nedenle doğru ve sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle yapılması gereken iş, aynı çalışma alanında (veya çiftlik hudutları içerisinde) yer alan taşınmazlarla ilgili dava dosyaları birleştirilmesi, aynı tapu kayıtlarına dayanılarak tapu malikleri veya onların halefleri adına tescil edilen, bedeli davacılara ödenmek suretiyle kamulaştırılan veya herhangi bir nedenle bu kayıtların kapsamında kaldığı kabul edilip tescil edilen tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri getirtilip dosyaya konulduktan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada menfaati bulunmayan şahıslar arasında seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları ve teknik bilirkişiler huzuruyla keşif icra edilmesi, keşif sırasında bu tapu kayıtlarının miktarıyla geçerli olduğu ve karşı tarafın yokluğunda 1996/11 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan kapsam tayininin bağlayıcı olmayacağı nazara alınarak tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmesi, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanması, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen hudutlar teknik bilirkişilere haritasında işaret ettirilmesi, kayıtların hudutlarının taşıdığı özellikler ve intikallerdeki değişiklikler konusunda yerel bilirkişi ve tanıklardan bilgi alınması, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu sorulup saptanması, tespite aykırı sonuca varıldığı takdirde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılması, teknik bilirkişilere tapu kayıtlarının miktarlarıyla geçerli olduğu nazara alınarak sabit hudutlardan başlamak üzere her tapu kaydının miktarı kadar araziyi gösterir keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, tapu kayıtların sabit hudutlardan başlamak üzere miktarı kadar yer ayırırken davacılar adına tespit edilip kesinleşen taşınmazlarla kamulaştırılan arazi bölümleri dikkate alınmalı ve özellikle dayanılan tapu kayıtlarının miktar itibariyle davaya konu parseli kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeye çalışılmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek; çekişmeli taşınmazın davacı ... ve müştereklerinin dayanağını oluşturan tapu kaydının 3402 sayılı Kanun'un 20/C maddesi çerçevesinde miktar itibariyle kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılması halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/B maddesi uyarınca niza gününe kadar kayıt sahibinin kullanımı var ise tapu kaydına değer verilmesi, çekişmeli taşınmazın davacı ... ve müştereklerinin dayanağını oluşturan tapu kaydının 3402 sayılı Yasa'nın 20/B ve C maddelerindeki ilkelere göre belirlenecek olan kapsamında kalmadığı sonucuna ulaşılması halinde, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında bırakıldığı tarihten sonra davalı ve müdahil davacı tarafça sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine göre davalı ve müdahil davacı taraf adına edinme koşulları değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Bozma ilamına karşı müdahil Karacebey Demirtaş mirasçıları vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    1.Hükmü temyiz eden ...’ya mahkeme kararının 09.05.2016 tarihinde usulüne uygun şekilde yapıldığı, adı geçenin bilahare kendisini vekille temsil ettirerek vekili aracılığıyla 15 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 25.05.2016 havale ve harç tarihli dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu bu nedenle temyiz inceleme isteminin süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken sehven gözden kaçırılmak suretiyle adı geçenin temyizi yönüyle de işin esası hakkında temyiz incelemesinin yapıldığı anlaşılmaktadır
    2.Dosya kapsamına göre; ...’ın dava konusu taşınmazı tespit maliki ... ...’dan harici senetle satın aldığını öne sürerek taşınmazın adına tescili istemiyle davaya katıldığı, yargılama sırasında davacılar ... ... ve arkadaşları adına vekilleri Av. ... ile müdahil ... tarafından imzalanmış “protokoldür’” başlıklı 12.07.2000 tarihli bir belge ile dava dışı bir kısım taşınmazlar ile eldeki davanın konusu olan 746 parsel sayılı taşınmazların mülkiyetinin kime ait olacağı konusunda anlaşmaya varıldığı, bu anlaşmaya göre 746 parselin müdahil ...’a kalacağının ve ... ailesinin hak iddia etmeyeceğinin belirlendiği, mahkeme dışında haricen düzenlenen bu belgenin müdahil tarafça mahkemeye ibraz edildiği, Mahkemece 07.09.2006 ve 02.11.2008 tarihli duruşmalarda davacılar ... ... ve arkadaşları vekiline bu belge hakkında beyanda bulunmaları için süre verilmesine rağmen davacı tarafça gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    Davanın, kişiler arasında görülen ve askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz niteliğinde bulunduğu, diğer bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanun'un 30/2. maddesinde öngörülen mahkemenin resen taşınmazın malikini belirleme yükümlülüğünün bulunmayıp, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda karar vermesi gerektiği, bu nedenle öncelikle taraflar arasında imzalandığı öne sürülen 12.07.2000 tarihli belgeye değer verilip verilemeyeceğinin tartışılması, geçerli bir sulh sözleşmesi olduğu kanaatine varılması halinde öncelikle bu sözleşmeye değer verilerek son hükümde olduğu şekilde karar verilmesi, sözleşmenin geçerli olmadığının anlaşılması halinde karar düzeltmeye konu bozma ilamında belirtildiği üzere davacılar ... ... ve arkadaşlarının dayandığı tapu kayıtları yönüyle uygulama yapılması gerekirken “protokoldür’” başlıklı 12.07.2000 tarihli bir belgenin varlığı gözden kaçırılmak suretiyle yalnızca davacılar ... ... ve arkadaşlarının dayandıkları tapu kayıtlarının yöntemine göre uygulanması ve kapsamları belirlenmesi husunda bozulduğu ve 1. bentte açıklandığı üzere hükmü temyiz edene ... vekilinin temyiz isteminin süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken sehven gözden kaçırıldığı anlaşıldığından müdahil davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle müdahil ... mirasçıları vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarihli 2017/4248 Esas, 2020/2365 Karar sayılı ilamıyla bozma ilamının kısmen kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenler de eklenerek 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyenlere ayrı ayrı iadesine, 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş