

Esas No: 2021/7146
Karar No: 2022/6957
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7146 Esas 2022/6957 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/7146 E. , 2022/6957 K.Özet:
Davanın konusu, kesinleşen uygulama kadastrosu sonucunda davacı ve davalılar arasındaki taşınmazların yüzölçümünde yaşanan hatalar ve sınır belirlemeleridir. Mahkeme, davalıların maliki olduğu parselde hata tespit edilemediğine karar vererek davanın o kısım için reddine hükmetmiştir. Ancak diğer taşınmazlarla ilgili yapılan incelemelerde ve bilirkişi raporlarında hatalar tespit edilmiştir. Mahkeme, 362 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitlerinin iptal edilerek, 25 parselin yüzölçümüne 1217,28 m2'lik kısım eklenerek tapuya kaydedilmesine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de yaptığı incelemeler sonucunda mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığına hükmederek hüküm doğrultusunda karar vermiştir. Temyiz eden davalıların itirazları esastan reddedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalıların istinaf itirazları esastan reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Onama harcı olarak 54.40 TL alınacak ve temyiz eden davalıdan 26.30 TL tahsil edilecektir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kesinleşen Uygulama Kadastrosu Tespitine İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16 Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalılardan ... tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sonucunda, ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 976 parsel sayılı 4500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 362 ada 25 parsel numarasıyla 3.270,84 m2 yüzölçümlü olarak; davalılar adına kayıtlı bulunan eski 977 parsel sayılı 4200 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 362 ada 24 parsel numarasıyla 4302 m2 ve eski 975 parsel sayılı 3600 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise 362 ada 26 parsel numarasıyla 5.071,84 m2 m2 yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili, uygulama kadastrosu sırasında davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve yanlışlığın davalılara ait taşınmazlardan kaynaklandığını ileri sürerek davalılar adına fazla yazılan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılar ..., ... ve ...'nun maliki bulunduğu 362 ada 24 parsel sayılı taşınmaza ilişkin uygulama tespitinde herhangi bir hata tespit edilmediğinden bu kişiler aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan usulden reddine, dosya kapsamından dava konusu 362 ada 25 ve davalı ... adına kayıtlı davalı 362 ada 26 parsel arasındaki sınırın belirlenmesi sırasında paftaya uyulmadığı, alınan raporda tesis paftası ile yapılan çakıştırmada bu sınırın gerçek sınıra uygun olmadığının tespit edildiği, mahkemece yapılan gözlem ve tanık beyanları ile de 362 ada 25 ve 26 parsel arasındaki sınırın doğal sabit sınır niteliğinde olmadığı, sonradan meydana getirilen bir kot farkının olduğu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu kanaatiyle 362 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitlerinin iptali ile bilirkişiler tarafından hazırlanan 22/06/2018 tarihli rapora ekli krokide A harfi ile gösterilen 1217,28 m2'lik kısmın 362 ada 26 parsel sayılı taşınmazdan çıkarılarak 362 ada 25 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle 362 ada 25 parselin 4.488,12 m2, 362 ada 26 parselin ise 3.854,56 m2 olarak tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, tarafların iddia ve savunmaları, dosya içine getirtilen kayıt ve belgeler, mahkemece yapılan keşif ve uygulama, dinlenen yerel bilirkişi sözleri, alınan hüküm kurmaya yeterli uzman bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamından; mahkemece verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından; davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
54.40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26.30 TL'nin temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
