Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/764 Esas 2015/1002 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/764
Karar No: 2015/1002
Karar Tarihi: 11.05.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/764 Esas 2015/1002 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, uyuşturucu ya da uyarıcı madde ticareti yapmak suçundan hüküm giymiş ve açılan davada, sahtecilik suçlaması ile yargılanmıştır. Mahkeme, sanığı suçlu bulmuş ve cezalandırmıştır. Ancak, mahkemenin hükümünde bazı hatalar tespit edilmiştir.
İlk olarak, sanığın sunmuş olduğu sağlık raporu, hastane kayıtlarında bulunmayınca, gerçekliği konusunda şüphe oluşmuştur. Bu nedenle, sağlık raporunun gerçek olup olmadığına dair detaylı bir araştırma yapılmadan hüküm kurulması, yeterli değildir.
İkinci olarak, hükümde yer alan ceza süreleri, yasal düzenlemelere uygun değildir. 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince, sanığın cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun kalması gerekmektedir. Ancak, mahkemenin hükümünde, bu husus göz önünde bulundurulmamıştır.
Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
21. Ceza Dairesi         2015/764 E.  ,  2015/1002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanığın, hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/116 esas sayılı dosyasında görülen davanın yargılamasında suça konu ... Hastanesi"nin 05/02/2007 gün ve 3476 sayılı sağlık raporunu ibraz ettiği, mahkemece, sunulan raporun gerçek olup olmadığının anılan hastaneden sorulması üzerine hastane başhekimliğince gönderilen 19.03.2008 tarihli cevabi yazıda, adı geçen raporun hastane kayıtlarında bulunmadığı, rapordaki tarih ve sayı numarasının... isimli kişinin raporuna ait olduğunun bildirildiği, bu sebeple yargılama sonucunda anılan raporun delil olarak kabul edilmediği ve hükme dayanak olarak alınmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sağlık raporu aslı celp edilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, denetime olanak verecek şekilde aslının dosya içine konulması ve sağlık raporunun ibraz edildiği mahkemece bu belgenin gerçekliği konusunda mutaden araştırma yapılıp yapılmadığı hususu tartışılarak ve belgenin aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğu hususunun karar yerinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş