

Esas No: 2019/13497
Karar No: 2022/3873
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13497 Esas 2022/3873 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/13497 E. , 2022/3873 K.Özet:
Sanığın, katılan adına açtığı sahte Facebook hesabından katılanın resmini yayınlamasının kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu oluşturduğuna karar verildi. Ancak, hüküm verilirken, ceza miktarı ile ilgili kanun değişikliği ve sonuç cezanın belirlenmesinde kazanılmış hakların gözetilmemesi hatalı olarak tespit edildiği için kararın bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 136/1 (Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu)
- TCK'nın 62/1 (Ağırlaştırıcı sebep olarak sahte belge kullanma)
- TCK'nın 50/1-a (Suçun oluşması için kasıt gerektiği)
- TCK'nın 52/2-4 (Verilerin hukuka aykırı olarak kullanımı için öğrenme, elde etme, ifşa etme, kullanma nedeniyle hapis cezası verilmesi)
- 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu
- Ceza Muhakemesi Kanunu
- 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi (Kazanılmış hak nedeniyle infazın yapılması)
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi (Kararın bozulması)
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : TCK'nın 136/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, maddeleri gereğince mahkumiyet
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; sanığın, katılan adına açtığı sahte facebook hesabından katılanın resmini yayınlamasına konu olayda, sanığın sübut bulan eylemin TCK’nın 136/1. maddesinde düzenlenen kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğuna ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK'nın 136/1. madde ve fıkrasında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, 06.03.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle ceza miktarı iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş olması karşısında, TCK'nın 7/2. madde ve fıkrası gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanığın lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun kararın gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanık hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan hüküm kurulmasına rağmen uygulanan Kanun maddesinin TCK’nın 136/1 yerine 135/1 olarak gösterilmesi,
3- Bozma kararı öncesi hükmedilen 24 eşit taksit 6.000 TL adli para cezasına ilişkin ilk hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilip, 1412 saylı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 24 eşit taksit 6.000 TL adli para cezası üzerinden yapılacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sonuç cezanın 6.000 TL adli para cezası olarak belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
