Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3277 Esas 2022/4427 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, dolandırıcılık suçundan tutuklanmış ve sonra beraat etmişti. Tutuklama süresi boyunca mağdur olduğunu ve tazminat almaya hak kazandığını iddia etti. Yerel mahkeme, maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabul edilmesine karar verdi. Ancak davacı lehine belirlenen manevi tazminat miktarı nedeniyle davalı vekili temyiz etti. Yargıtay bu temyiz itirazlarını yerinde görerek hükmü kısmen bozdu ve davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının \"1.550,74 TL\"ye indirilmesi gerektiğine karar verdi. Bu karara göre, davacı 1.620,52 TL maddi tazminat ve 3.480 TL manevi tazminat almaya hak kazanıyor.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi: Tutuklama ve tutuklu kalma sürelerinden kaynaklı tazminat davalarının açılma süresini düzenler.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Temyiz edilen hükümlerin incelenmesi için Yargıtay'a verilen yetkiyi düzenler.
- 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi: Yargıtay'ın hükümleri düzeltme yetkisini düzenler.

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle 1.620,52 TL maddi; 3.480 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün, "Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi" şeklinde yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışı olarak kabul edilmiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/237 Esas - 2010/388 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan 03.05.2007 – 27.08.2007 tarihleri arasında 116 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 27.11.2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Davacının 4.500 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece duruşma açılıp, davanın kısmen kabulüne 1.620,52 TL maddi, 3.480 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;

Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan "1.550,74" TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde "1.620,52" TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. bendinde davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının "1.550,74 TL"ye indirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün; DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.