Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4352 Esas 2022/4468 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4352
Karar No: 2022/4468
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4352 Esas 2022/4468 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, taksirle öldürme suçundan mahkum edilmiştir. Olay, sanığın 50 km hız limiti olan bir bölgede seyrederken, sol şeridi takip ederken kontrolsüzce sağ şeritten sol şeride geçen bir motosikletliyle çarpışması sonucu gerçekleşmiştir. Sanığın hız sınırını aşarak ani bir doğrultu değişikliği yapması ve uyarıda bulunmaması tali kusur teşkil etmiştir. Sanık müdafii, kararın gerekçesiyle ilgili olarak temyiz başvurusu yapmıştır. Ancak, kararda CMK’nın ''Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar'' başlıklı 230. maddesinin 1-d bendi gereği cezanın ertelenmesine, adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmemesi nedeniyle temyiz başvurusu kabul edilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi, taksirli suçlarda uygulanamayacak olan hak yoksunluklarının uygulanması nedeniyle de karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK’nın 85/1, 53/1-3, 63. madde, CMK’nın 230/1-d ve 232. madde, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. madde, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2020/4352 E.  ,  2022/4468 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç :Taksirle öldürme
    Hüküm :TCK’nın 85/1, 53/1-3, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre, olay günü, gündüz vakti, azami hız limitinin 50 km olduğu meskun mahalde, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile bölünmüş karayolunda sol şeridi takiben seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde aynı istikamette önünde sağ şeritte seyir halinde olan ...’nin idaresindeki motosikletiyle sağ şeritten sol şeride kontrolsüzce geçtiği sırada sanığın otomobilinin sağ ön kısımları ile çarpışması sonucu ...’nin öldüğü, kaza tespit tutanağı, 26.05.2014 tarihli trafik bilirkişi ve Ankara Trafik İhtisas Dairesi raporlarına göre, sanığın 34 metre toplam bıraktığı fren izi mesafesinden ve ifadesinden de (70-80km/saat) anlaşılacağı üzere, meskun mahal hız sınırı üzerinde seyrettiği, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı, ani, kontrolsüz ve kurallara aykırı biçimde doğrultu değiştirip sola manevra yapan motosikletliye uyarıda bulunmadığı, motosiklete karşı aldığı fren önleminde hızından dolayı etkisiz kalıp, aracının sağ ön tarafıyla çarpmasıyla meydana gelen olayda tali kusurlu olduğu anlaşılmakla,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin kusur durumuna, ceza miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    CMK'nın ''Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar'' başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas - 2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK'nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, oto alım satım işi ile uğraşan aylık 1500 TL gelir beyan eden ve lehine hükümlerin uygulanması talebi bulunan sanık hakkında “Sanığın dosyaya beyan ettiği ekonomik ve sosyal durumu da dikkate alınarak” şeklinde yeterli olmayan gerekçe ile paraya çevirme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi suretiyle CMK’nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması;
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle öldürme suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş