Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2695 Esas 2022/4787 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2695
Karar No: 2022/4787
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2695 Esas 2022/4787 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, tescilli olmayan ancak korunması gerekli kültür varlığı niteliği taşıyan bir yerde izinsiz kazı yapmakla suçlanmıştır. Ancak, yapılan incelemede sanığın suçun unsuru olan korunması gerekli kültür varlığının zarar görmesi için gerekli olan tescil kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, sanığın \"korunması gerekli kültür varlığının zarar görmesine kasten sebebiyet verme\" suçundan mahkumiyet hükmü tesisinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca, sanığın savunmasında da suçlamayı kabul etmediği ve suç üstü halinin söz konusu olmadığı görülmüştür. Bu nedenlerle, sanığın izinsiz kazı suçundan beraat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Kararda, ceza davalarında uygulanan kanun maddeleri olarak 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 62, 52/2-4, 53 ve 44/1 maddeleri belirtilmiştir. Ayrıca, zarar suçunun oluşması için 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesinde tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının zarar görmesi gerektiği belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2018/2695 E.  ,  2022/4787 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : TCK’nın 44/1. maddesi delaletiyle;
    2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması, teşdit uygulanması gerektiğine ilişkin ve diğer sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın kültür varlığı bulmak amacıyla, tescilli olmayan ancak 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli kültür varlığı niteliğini haiz yerde izinsiz kazı yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında; dosya kapsamında mevcut arkeolog bilirkişi raporunda, suça konu tümülüsle ilgili herhangi bir tespit ve tescil kaydında rastlanmadığı ancak 6. madde kapsamında bulunduğunun belirtildiği, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesinde, “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ... iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır” düzenlemesine yer verilerek, zarar suçunun oluşumu için, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescilli olmasının arandığı, dava konusu kazı fiilinin gerçekleştirildiği yerin, tescil edilmemiş olsa dahi 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli kültür varlığı niteliğini haiz bulunmakla beraber, tescilli olmadığından, yukarıda açıklanan 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesine göre zarar suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında anılan düzenleme uyarınca “korunması gerekli kültür varlığının zarar görmesine kasten sebebiyet verme” suçundan mahkumiyet hükmü tesisinin mümkün olmadığı, ayrıca sanığın savunmasında suça konu 2 metre derinliğindeki kazı çukurunu kendisinin açmadığını belirterek suçlamayı kabul etmemesi, sanığın kazı yaparken yakalandığına dair suç üstü halinin söz konusu olmaması karşısında savunmasının aksine sanığın izinsiz kazı suçundan mahkumiyetine dair delil elde edilememesi dikkate alınarak sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince mahkumiyete ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş