

Esas No: 2022/3231
Karar No: 2022/8225
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/3231 Esas 2022/8225 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/3231 E. , 2022/8225 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : İftira, özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret
İftira suçundan sanığın beraatine, özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.09.2019 tarihli tebliğnamede; suç ismi “İftira” ve uygulama “Beraat, mahkumiyet” olarak gösterilip, tekil bir ifade kullanılarak, hükmün onanmasının talep edilmesinden dolayı Dairemizce verilen 16.03.2022 tarihli tevdi kararının ardından, sanığın, gerekçesine değinmeksizin temyiz ettiği iftira suçundan kurulan beraat hükmü ile özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik gerekçeli temyizi ile ilgili olarak açık ve anlaşılır şekilde görüş içeren “Ret-Bozma” istemli 13.04.2022 tarihli ek tebliğnamenin düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede:
A) İftira suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın, hakkında 10.06.2015 tarihli kararla verilen ve ancak gerekçesine yönelik olarak temyiz edilebilecek olan beraata ilişkin hükmü gerekçesine değinmeksizin temyiz ettiği ve beraat hükmünü temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
B) Özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
Sanık ... tarafından yazılıp, 25-27 Ekim 2013 tarihlerinde ...’de gerçekleştirilen Taekwondo Türkiye Şampiyonasında dağıtılan Pusu isimli 70 sayfalık kitapta milli tekvandocu olan katılan M.G.'nin özel hayatının gizliliğini ihlal eden ve onun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyen ifadelere yer verildiği, bu kapsamda; kitabın 23. sayfasında, “Sporcusu X ile yaşadığı aşk ilişkisinden, bu sporcuyu Akdeniz Oyunları sırasında telefonuna çıkmadığı için çamaşırhanede, tekme ... dövdüğüne kadar uzunca bir liste var karşımızda. Şimdi diyeceksiniz ki; ne var ki bunda, aşk bu! İyi de kendisi evli ve 3 çocuk sahibi ve ilişki yaşadığı sporcunun antrenörü! Yani X'in ailesi kendisini M.G’ye emanet etmiş!..”, 24. sayfasında, “M.G, sporcusu olan bu bayanı ...'daki X otele getirir ve bir oda verilmesini ister, resepsiyon görevlisi kendisine ‘Size de bir oda verelim mi, siz de kalacak mısınız?’ der. M.G. ise, kendisinin gideceğini söyleyerek otelden ayrılır ama gece geç bir saatte tekrar otele gelerek bu bayanın odasının bulunduğu kata çıkar, sonrası, sabah otelden birlikte ayrılırlar!..” biçimindeki açıklamalarla TCK’nın 134/1. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal, kitabın 65. sayfasında, “M.G, başında bulunduğu kulübün sporcularıyla, alacakları ödülün belli bir oranını isteme konusunda pazarlık yapmış mıdır?..”, 66. sayfasında, “Hangi sporcuları, kendi kulübüne, ödül pazarlığı yaparak davet etmiştir?..... Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili olan Sn. A.T. ile M.G. arasında menfaat ilişkisi var mıdır?..” biçimindeki ibarelerle TCK’nın 125/1-2-4. madde ve fıkralarındaki hakaret suçlarının işlendiğinin iddia ve kabul edildiği olayda;
Sanık hakkında uzlaştırma kapsamına giren özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarının, bu kapsama girmeyen iftira suçu ile birlikte işlendiği iddiasıyla kamu davası açılmasından dolayı 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca uzlaştırma yoluna gidilmediği; ancak, sanık hakkında iftira suçundan beraat kararı verilmesi nedeniyle temyiz incelemesine konu edilen özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarının uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, sanık ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
